alık

alık

sf. Sersem, budala, ebleh: “Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun?” -N. Hikmet.

alık Fr. İdiot,e
alık Fr. Crétin
alık

1. Eğer, semer, palan, hayvanın beline konulan eski çul. 2. Hayvanlara semersiz vurulan yük: Alığı iyi sar, yolda yıkılır. 3. Semerin içine konulan yün, keçe, kırpıntı. 4. Gön, çarığın içine konulan veya ayağa sarılan çorap eskisi. 5. Palto, aba, gocuk. 6. Kirli ve eski çamaşır: Çıkar gayri şu alıkları. 7. Giyecek eşya, çamaşır, giysi, elbise. 8. Yırtık, çok eski, partal (giyim eşyası, yatak yorgan). 9. Çamaşır yıkarken giyilen eski elbise. 10. İçine pamuk veya yün konularak dikilen ve yalnız içe giyilen yelek, hırka.

alık

1. Düzensiz, tertipsiz. 2. Anlayışlı, kavrayıcı, alıngan, hassas. 3. Sözünde durmıyan, yalancı, dönek.

alık

1. Besili koyunların sırtında biraz yün bırakarak vurulan işaret: Oğlum alıklı koyunu buraya getir. 2. Koyunların sırtından alınan ilk yün. 3. Nişan, işaret için kulağın ufak bir parçasının alınması. 4. Boğaların boyunlarındaki şişkin yer: Bizim boğanın alığı pek büyüktür.

alık

Zayıf, halsiz, renksiz, soluk.

alık

Akarsuların, sellerin sürükleyip getirdiği tahta, odun, çalı çırpı.

alık

İç güveysi.

alık

Boğaların omuzlarındaki et yığını: Boğanın alığı çok büyük.

alık

Dizleri tutmayan, hasta (hayvan için).

alık

Kirli, pis (giysi için).

alık

Hayvanın üzerine semer gibi vurulan keçe (Kozluca köyü)

alık İng. idiot

Anlıksal yetersizliği en aşağı düzeyde olan (kişi).

alık

Eğer yerine kullanılan hayvan çul ya da keçesi. (Sökmenler, Çatak, Gedikli, Kızılağaç *Saimbeyli -Adana)

alık (I)

1. Geysi giyecek. 2. Eyer altma konan ter bezi.

alık (II)

Gidiş tarzı.

---

alık ile benzer kelimeler

alık salık sf. 1. Aptal: “Hısım akrabası budala, kimselermiş.” -H. R. Gürpınar. 2. zf. Aptalca: “Alık salık kâğıt oynamaktan kürek çekmeyi de unuttun.” -P. Safa.

---