algılama teorisi

algılama

a. Algılamak işi, idrak, idrak etme: “Dil; bir bakış, görmede bir tutum, belli bir biçimidir.” -N. Uygur.

algılama gecikmesi

İktisat politikası oluşturanların, iktisadi verilerden gelen uyarıların doğruluğundan emin oluncaya kadar geçirdikleri zamanı ifade eden iç gecikme türü. krş. veri gecikmesi, yasama gecikmesi, yürütme gecikmesi

algılama sağırlığı

Sesin kemikle ya da düzgülü yoldan iletiminin bir parçasının ya da tümünün bozulması nedeniyle ortaya çıkan sağırlık.

duyudışı algılama

Duyu örgenleri yoluyla algılanamayan bir olay ya da görüngüyü, belirlenmemiş kimi etmenler yoluyla algılama.

konusal algılama ölçeri

Belirli durum ya da olayları gösteren bir dizi resimden oluşan, deneklerden resimlerde olup bitenlerle ilgili öyküler uydurmaları istenen yansıtıcı bir kişilik ölçeri. (Öykülerin, deneğin kişilik yapısı üzerine bilgi verd...

kurma algılama uyarısı

seçimli algılama

Toplumsal ve ruhsal koşullanma sonucu uyarıcıların kimilerinin seçilerek algılanması, kimilerinin ise görmezlik ve duymazlıktan gelinmesi.

konulu algılama sınarı

İlk biçimiyle özcel tanı aracı olarak kullanılan ve bireye konulu görünüler sunarak bu uyaranlar çerçevesinde kurduğu imgeler ve tasarladığı öykülerle kişiliğini ya da tutumunu açığa vurmasını sağlayan çıkarıma yordam, ...