akarsu yükü

akarsu yükü İng. charge «of a river»

Akarsuların sürükleyip taşıdıkları, ince kil ve kum tanecikleri gibi küçük özdeklerden iri çakıllara değin her türlü katı öğeler.

akarsu yükü ile benzer kelimeler

, -yu

a. (aka'rsu) 1. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su. 2. Tek sıra elmastan gerdanlık.

1. Altın veya gümüşten yapılmış bilezik. 2. Altın veya gümüş üzerine elmas işlemeli gerda...

İng. river system

En küçük dereden anaırmağa değin, bir akarsuyun beslenme teknesi içinde tüm kollarıyla birlikte oluşturduğu suyolu örgüsü.

İng. river mouth

Akarsuların göl veya denizlere açıldığı bölgelerde akarsuyun etkisi altında kalan, su ürünleri üretimine elverişli alanlar, mansap.

İng. river erosion

Akarsuların yataklarını, su gücü ve taşıdığı katı öğeler yardımıyla kıyıdan ve dipten kemirmesi olayı.

İng. stream erosion

Sel suları, dere ve nehirlerin yaptığı aşındırma.

'a', 'k', 'a', 'r', 's', 'u', ' ', 'y', 'ü', 'k', 'ü', şeklindedir.
akarsu yükü kelimesinin tersten yazılışı ' üküy usraka' diziliminde gösterilir.

yürek yankusu Aşktan veya üzüntüden duyulan iç sıkıntısı.
yürek solucanı İng. heart worm En çok 30 cm. boyunda olup, köpek, kedi, tilki gibi etçillerin, çoğunlukla yüreğine yerleş
yürek soğutmak sevmediği birinin bir felakete uğramasına sevinmek: Seyrimize çıktınız değil mi? Yürek soğutuyorsunuz değil mi? Allah sizi
yürek bulanması Mide bulanması.
yüreği sovumak İçi rahat etmek, gönlü ferahlamak.