akarsu

akarsu, -yu

a. (aka'rsu) 1. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su. 2. Tek sıra elmastan gerdanlık.

akarsu

1. Altın veya gümüşten yapılmış bilezik. 2. Altın veya gümüş üzerine elmas işlemeli gerdanlık. 3. İnci ile işlenmiş bir baş süsü.

akarsu

Eskiden kullanılan bir çeşit kadın kumaşı.

akarsu İng. running water

En yüksek dereden, anaırmağa değin belirli bir yatak içinde ve eğim boyunca sürekli ya da dönemli olarak akan sular.

akarsu Osm. ma-i câri

(coğrafya)

akarsu İng. running water

Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su.

Akarsu Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su.2. Tek sıra elmastan gerdanlık.Cinsiyet: Kız 1. Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su.2. Tek sıra elmastan gerdanlık.

Akarsu

Artvin ili, Ardanuç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Balıkesir ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Erzincan ili, Akarsu bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Erzurum ili, Karayazı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

İçel ili, Tarsus ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Mardin iline bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Rize ili, Gündoğdu bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Şırnak ili, Beytüşşebap ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Akarsu

Trabzon ili, Maçka ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

akarsu ile benzer kelimeler

akarsu ağı İng. river system En küçük dereden anaırmağa değin, bir akarsuyun beslenme teknesi içinde tüm kollarıyla birlikte oluşturduğu suyolu örgüsü.

akarsu ağzı İng. river mouth Akarsuların göl veya denizlere açıldığı bölgelerde akarsuyun etkisi altında kalan, su ürünleri üretimine elverişli alanlar, mansap.

akarsu aşındırması İng. river erosion Akarsuların yataklarını, su gücü ve taşıdığı katı öğeler yardımıyla kıyıdan ve dipten kemirmesi olayı. İng. stream erosion Sel suları, dere ve nehirlerin yaptığı aşındırma.

akarsu bilimi Osm. mebhas-ı enhar (coğrafya)

akarsu çığırı İng. watercourse Akarsuyun kaynaktan ağza değin içinde aktığı, ağza doğru eğimli, dar; ancak, çok uzun oluk biçimli yol.

akarsu çukurunu kendi kazır “bir şeyi yapma isteği ve gücü bulunan kimse, uygun bir çalışma yönü ve alanı bulur” anlamında kullanılan bir söz.

akarsu gibi aralıksız, kesintisiz: “Cevapları pek açık ve idi.” -F. R. Atay.

akarsu kavşağı İng. confluent İki akarsuyun birbirine karıştığı, birinin ötekine eklendiği yer.

---