(birinin) başına ekşimek

(birinin) başına ekşimek

1) ağır yük olmak; 2) üstüne kalmak.


(birinin) başına ekşimek ile benzer kelimeler

ekşimek

(nsz) 1. Ekşi duruma gelmek: Yoğurt ekşidi. 2. Bozulmak: “Tepside bir bardak ekşimiş süt, bir çürük yumurta ve iki dilim siyah ekmek vardı.” -N. Hikmet. 3. Mayalanmak: Hamur ekşidi. 4. argo Utanmak, mahcup olmak. 5. argo Sırnaşmak, ıs...

midesi ekşimek (veya kaynamak veya yanmak)

yeni yenilmiş yiyeceklerden ötürü midede rahatsızlık duymak: “Şu midesi ekşimese hayat da ekşimeyecek onun için, ama ne yapsın?” -N. F. Kısakürek.

dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir

“dağ başında kışın fırtına eksik olmadığı gibi kişinin yaşamında da yıpratıcı olaylar eksik olmaz” anlamında kullanılan bir söz.

darısı ... başına (veya darısı başına)

bir başarı, bir mutluluk başkası için istendiğinde söylenen bir söz: “Geçenlerde, darısı dostlar başına, kızını everdi.” -H. Taner.

(birinin) başına çalmak

bir şeyi öfkeyle, nefretle geri vermek.

(birinin) başına gaile açmak

sıkıntı yaratmak, üzüntü vermek: “Devletin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmadı.” -S. Ayverdi.

(birinin) başına geçmek

en üstün yeri almak, önderlik yapmak: “Onları bahçeye toplayarak başlarına geçerek akşama kadar âdeta kudurturdum.” -R. N. Güntekin.

(birinin) başına gelmek

beklenmedik, şaşırtıcı bir olay veya durumla karşılaşmak: “Onu dinledikten sonra olanaklı olduğunca ilişkimizi gizleyerek Mine'nin başına gelenleri anlatıyorum.” -A. Ümit.


"(birinin) başına ekşimek" karakter analizi

  • (birinin) başına ekşimek, 24 karakter ile yazılır.
  • ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • '(', 'b', 'i', 'r', 'i', 'n', 'i', 'n', ')', ' ', 'b', 'a', 'ş', 'ı', 'n', 'a', ' ', 'e', 'k', 'ş', 'i', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • (birinin) başına ekşimek kelimesinin tersten yazılışı ' kemişke anışab )ninirib(' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,i,k,m,n,r,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tanıştırabilmek

(-i, -le) Tanıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

kaynaştırabilme

a. Kaynaştırabilmek işi.

karşılanabilmek

(nsz) Karşılanma imkânı veya olasılığı bulunmak: “Bizim yanlışlarımızın sonuçları yalnız bizi ilgilendirir olarak ka

karşılanabilme

a. Karşılanabilmek işi.

genel işbırakma
İng. general strike

Bir ülke veya bölgedeki sendikalı birçok işyeri veya işkolunun katıldığı topluca iş bı