(birini) illet etmek

(birini) illet etmek

1) sakatlamak; 2) sinirlendirmek, kızdırmak.


(birini) illet etmek ile benzer kelimeler

illet

Ar. ¤

a. 1. Hastalık: “Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu in devası bendedir.” -P. Safa. 2. mec. Hastalık derecesine varan alışkanlık: “Ya sayfa sayfa mektup yazmak ine tutulmuş olanlara ne diyeyim?” -H. C. Yalçın. 3. me...

illet olmak

çok sinirlenmek, çok kızmak: “Batı taklitçiliği de illet olduğu sorunlardan biri idi.” -H. Taner.

(birini) anasından doğduğuna pişman etmek

çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek.

(birini) bent etmek

kendine bağlamak: “Kalabalık göz açıp kapayıncaya kadar beni kapmış, direncimi kırıp ruhumu ufalayarak kendine bent etmişti.” -A. İlhan.

(birini bir şeye) gark etmek

1) batırmak, boğmak; 2) mec. birine bir şeyi bol bol vermek: “Bu hayrı ile milletimizi nura gark edeceğine herkes kani idi.” -Y. K. Beyatlı.

(birini, bir şeyi) iki paralık etmek

değerini düşürmek: “Talebeliğin şerefini iki paralık etmişti gene.” -R. Ilgaz.

(birini birine) nikâh etmek

evlendirmek: “Kadını gayet ihtiyar bir adama nikâh ederler ve bu mecburi izdivaç tabiatıyla gayet eflatuni kalır.” -Ö. Seyfettin.

(birini) fena etmek

1) kötü davranmak; 2) kötü bir duruma düşürmek: Bu koku beni fena etti.


"(birini) illet etmek" karakter analizi

  • (birini) illet etmek, 20 karakter ile yazılır.
  • ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • '(', 'b', 'i', 'r', 'i', 'n', 'i', ')', ' ', 'i', 'l', 'l', 'e', 't', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • (birini) illet etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte telli )inirib(' diziliminde gösterilir.

(b,e,i,k,l,m,n,r,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

nemcil bitkiler
İng. hydrophilous plants

İklime bağlı çevre koşullarından nem ve sudan hoşlanan, yapılarını buna göre düze

kalbini eritmek

acımasını sağlamak, yumuşatmak: “Edebiyat hocamız Ali Bey'in kalbini eritecek bir konu seçmeli, acıklı bir tarzda yazmalı.”

yabanileştirmek

(-i) Yabani duruma getirmek, vahşileştirmek.

unutturabilmek

(-i, -e) Unutturma imkânı veya olasılığı bulunmak.

toparlanabilmek

(nsz) Toparlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.