(birini, bir şeyi) iki paralık etmek

(birini, bir şeyi) iki paralık etmek

değerini düşürmek: “Talebeliğin şerefini iki paralık etmişti gene.” -R. Ilgaz.


(birini, bir şeyi) iki paralık etmek ile benzer kelimeler

(birini veya bir şeyi) musallat etmek

birini, bir başkasının başına bela etmek: “Oyundan alıntıladığı bir iki sahne, belleğimizin bize musallat ettiği iz düşümlerden oluşmadır.” -S. İleri.

(birini) on paralık etmek

birine hakarette bulunmak, birini kötü duruma düşürmek.

(birini veya bir şeyi) başıboş bırakmak

üstünde hiçbir baskı veya denetim bulundurmamak, kendi havasına bırakmak: “Durgun sular, başıboş bıraktığım sandalı / Yalıların önünden geçirdi yavaş yavaş” -F. N. Çamlıbel.

(birini veya bir şeyi) göklere çıkarmak

aşırı derecede övmek: “Kadın dergileri bizi göklere çıkarıyorlardı, bunu da hak etmemiştik.” -A. Ağaoğlu.

(birini veya bir şeyi) gölgede bırakmak

ondan daha üstün bir düzeye yükselmek, ondan çok daha başarılı olmak: “Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde.” -S. M. Alus.

(birini veya bir şeyi) gözü görmez olmak

artık ona değer vermemek.

(birini veya bir şeyi) gözü kesmemek

1) bir işi yaparken kendine veya başkalarına güvenmemek; 2) beğenip seçememek: “Kendi deyimiyle otuzu geçtiği hâlde isteyenler arasında kendine uygun birisini gözü kesmediği için evlenmemişti.” -N. Cumalı.

(birini veya bir şeyi) gözü tutmak

güvenmek, beğenmek: “Bu genç çocukla bu üstü başı oldukça eski ihtiyar adamı gözü tutmamıştı.” -N. Hikmet.


"(birini, bir şeyi) iki paralık etmek" karakter analizi

  • (birini, bir şeyi) iki paralık etmek, 36 karakter ile yazılır.
  • ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • '(', 'b', 'i', 'r', 'i', 'n', 'i', ',', ' ', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'i', ')', ' ', 'i', 'k', 'i', ' ', 'p', 'a', 'r', 'a', 'l', 'ı', 'k', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • (birini, bir şeyi) iki paralık etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte kılarap iki )iyeş rib ,inirib(' diziliminde gösterilir.