(bir şeyin) dümenini elinde tutmak
yönetmek, istediği yöne doğru götürmek: Başımıza gelenler, son elli yılda ekonominin dümenini elinde tutan sıfırlardan kaynaklanıyor. -A. Boysan.
(bir şeyin) dümenini elinde tutmak ile benzer kelimeler
(bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak1) bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak: Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş. -H. Taner. 2) mec. bir işi yeterince ilgilenmeden, önemsemeden yapmak. |
(bir şeyin) yerini tutmak1) bulunmayan bir nesnenin yerini almak, onu aratmamak: Hiçbir kahvaltı simitle çayın yerini tutamaz. -S. F. Abasıyanık. 2) görevinden ayrılan birinin yaptığı işi yapabilmek. |
(bir şeyin) yolunu tutmakbenimsemek, gereğini yerine getirmek: Sen de biraz adamlığın yolunu tutmalısın. -R. N. Güntekin. |
(birinin) dümenini bozmakargo hileli işe engel olmak: Müdür beyin onların dümenini bozabilecek bir kudreti olmadığı belliydi. -K. Korcan. |
dümeni elinde tutmakyönlendirici durumda olmak. |
elinde tutmak1) kendi tekelinde bulundurmak, başkalarına kaptırmamak; 2) bir malı satmayıp bekletmek. |
(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (veya sarmak)çevresinde toplanmak, ortaya almak, kuşatmak: Ön arabanın karşısına geçerler, bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığa vurarak etrafını alırlar. -R. H. Karay. Herkes etrafımı sarmış, beni hararetle tebrik ediyorlardı. -N. F. Kısakürek. |
(bir şeyin, bir kimsenin) üstüne üstüne gitmekçekinmeden sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak. |
"(bir şeyin) dümenini elinde tutmak" karakter analizi
- (bir şeyin) dümenini elinde tutmak, 34 karakter ile yazılır.
- ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- '(', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'i', 'n', ')', ' ', 'd', 'ü', 'm', 'e', 'n', 'i', 'n', 'i', ' ', 'e', 'l', 'i', 'n', 'd', 'e', ' ', 't', 'u', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
- (bir şeyin) dümenini elinde tutmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamtut ednile ininemüd )niyeş rib(' diziliminde gösterilir.