ÖZEK ile başlayan kelimeler
ÖZEK ile başlayan veya başında ÖZEK olan kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
özek sözcüğü Türk Dil Kurumu sözlüğünde bulunmaktadır. özek TDK anlamını görüntüle
ÖZEK ile başlayan kelimeler harf dağılımı
20 harfli
özek soğuması eğrisi, özek damar genelcesi
18 harfli
özeksel iş bölgesi
17 harfli
özeksel kındıksal, özeksel erey savı, özek damar açkısı
16 harfli
özeksel kitaplık, özeksel işlevler, özekkaç yelvuran, özekkaç öndeleme, özekkaç değirmen, özek şavk yazımı, özek katılaklığı, özek eten düzeni
15 harfli
özekten yönetim, özeksizleştirim, özeksiz yönetim, özekselleştirim, özeksel yönetim, özeksel izdüşüm, özeksel bakışım, özekkaçlı öndeç, özekkaç kavrama, özekçek kuvveti, özek pekleşmesi, özek katılaşımı
14 harfli
özeksel yöntem, özeksel kuvvet, özeksel ısıtma, özeksel ısıtaç, özeksel eğilim, özeksel beklem, özekkaç kuvvet, özekçil kuvvet, özekçek kuvvet, özek taşlaşımı, özek genişlemi, özek daraltısı
13 harfli
özeksel nokta, özeksel kesim, özeksel görüm, özeklendirmek, özekkaçlayıcı, özek sertliği
12 harfli
özek sörpümü, özek buylusu
11 harfli
özeksel açı, özekkaçlama, özekdışılık, özek dokusu, özek diliği, özek demiri, özek çivisi
10 harfli
özekleyici, özekdemiri, özekçivisi, özek damar, özek ağacı
9 harfli
özekleşim, özeklenik, özeklemek, özekçilik, özekağacı, özek kişi, özek ışın, özek doku
7 harfli
özeksel, özeklik, özekköy, özekkaç, özekdeş, özekçil, özekçek, özek II
6 harfli
Özekli, özekes, özekçe, Özekan, özek I
4 harfli
özek
(e,k,z,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
abecesel sözcük
İng. alphabetic word Yalnız bir abecenin yazaçlarından oluşan sözcük. |
açgözlüleşmek
(nsz) Açgözlü duruma gelmek. |
açık gazölçer
Osm. havaî manometre (fizik) |
açık göze
İng. open cell Öklit n-uzayındaki birim açık yuvara ilingesel eşyapılı olan ilingesel uzay. |
açık sözleşme
İng. open end contract İçine değer yazılmadan bağıtlanan sözleşme. |
açıklayacı özne
İng. appositive Bir cümlede özneden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek, vasıflandırmak veya p |
âdetgörmezlik
, -ği a. Menopoz. |
ağırlık özeği
İng. center of gravity Bir cismin bütün ağırlığının toplandığı varsayılan nokta; cisim bu noktadan desteğe |
ağız öğretmek
Öğüt vermek: Ona ağız öğreten var. |
ağız ökünmek
Bir kimsenin sözlerini alaylı bir şekilde tekrarlamak. |