tümleç

tümleç, -ci

a. 1. Tümleyen şey, mütemmim. 2. db. Genellikle fiilin anlamını çeşitli yönlerden tamamlayan, herhangi bir ad durumunda bulunan, edat alan ad veya tamlama, meful, mütemmim.


tümleç Osm. mütemmim

Bir kelimenin, anlamını tamamlıyan veya belirterek, özelleştirerek tümliyen söz: Evin kapısı, Büyük oda, işe Elverişli misallerinde ev, büyük ve iş kelimeleri kapı, oda ve elverişli sözlerinin tümleçleridir. Bunlara İSİM TÜMLECİ veya BELİRTİCİ TÜMLEÇ ( Complément nominal ou déterminatif ) dènir. Fiil tümleçleri için bk. Fiil tümleci.


tümleç İng. complement, object

Genellikle eylemin anlamını çeşitli yönlerden tümleyen ve herhangi bir ad durumunda bulunan ya da ilgeç alan ad veya tamlama: Ali ev satın aldı; Sis bütün limanı sarmıştı; Küçük şeyleri dert edinen bir insan rahat edemez; Çocuklar eve geldi; Bu konuyu çeşitli yönlerden açıklayınız; Bu plağı sizin için çalıyorum vb.


tümleç İng. complement, object

Cümle içinde yalın ya da yükleme, yönelme, çıkma, vasıta durumu gibi bir durum eki almış olarak kendisini fiille ilişkili duruma getiren ad: ateş yak-, su püskürt-, yokuş çık-, köşeyi dön-, bir olayı aktar-, yemeğe alıkoy-, işe dal-, yoldan çevir-, başarıyla çalış-, işe bel bağla-, olaydan ders al-, lafı ağzından kaçır- vb. || Tümleçler yüklemin anlamını çeşitli yönlerden tamamlayan ögelerdir. Bastıkları yeri (nesne) görmüyorlar, bataklıklara, su birikintilerine dala çıka, (zarf tümleci) konuşmadan (zarf tümleci) acele acele (zarf tümleci) yürüyorlardı (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri: Yatık Emine, s. 29). Şükriye başını (nesne) onun omuzuna (dolaylı tümleç) yaslamıştı (T. Buğra, Yalnızlar, s. 115). Görünürde (zarf tümleci), yani üretimde erkekten çok kadın var (K. Tahir, Esir Şehrin İnsanları, s. 43). Kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada (zarf tümleci) yalnızım (Peyami Safa, Yalnızız, s. 446). Basık tavanlı, tütmüş sobası, pis cigara dumanlarıyla dolu bir kahvede (zarf tümleci) İnsanlar toplanmışlardı (S. F. Abasıyanık, Bütün Eserleri, s. 16) vb. Ayrıca bk. nesne, dolaylı tümleç, edat tümleci, zarf tümleci.


tümleç ile benzer kelimeler

açıklayıcı dolaylı tümleç

İng. appositive

Bir cümlede asıl tümleçten sonra gelerek onu açıklayan ve aynı ad çekimi ekini almış olan kelime veya kelime grupları: Mümtaz, yukarıya, annesinin yanına çıktığı zaman, demin gelen kadının on sekiz, yirmi yaşlarında bir kız olduğunu anlamışt...

açıklayıcıdan tümleç

İng. appositive

Esas tümleci açıklayan ve aynı ad durumuna girmiş bulunan tümleç : Çok sevdiğimiz yuvamızı, evimizi yıktılar; Çabucak özlediği oğlundan, Ali'sinden uzak kalmıştı; Sevgili kızında, biricik evlâdında her türlü değerin bulunmasını istiyordu vb....

asıl tümleç veya nesne

Fr. complement direct, objectif, primitif ou d'objet

Fiildeki anlamın tam olarak anlaşılabilmesi için cümle içinde bulunması mutlaka gerekli bulunan tümleç, ki dilimizde ya -i halinde BELİRLİ (ma-rife) veya sıfır takı halinde BELİRSİZ (nekre) olarak bulunur...

belirtici tümleç

bk. Tümleç.

çıkmalı tümleç

, -ci

a. db. Fiilin anlamını tamlayan ve çıkma durumunda bulunan dolaylı tümleç: Çocuklar evden çıktılar.


Çok defa eylemin bazen de adın anlamını tümleyen ve çıkma durumunda bulunan dolaylı tümleç: Çocuklar evden çıktılar; Bakımsızlı...

dolaylı tümleç

, -ci

a. db. Fiilin anlamını bütünleyen ve yönelme, kalma, çıkma durumlarından birinde bulunan veya edat alan tümleç: Çocuklar eve geldi.


bk. Fiil tümleci.


İng. indirect object

(Derle...

düz tümleç

, -ci

a. db. Yalın durumda bulunan tümleç: Para biriktirmek. yemek seçmek, örneklerindeki para, yemek kelimeleri.


Özellikle yardımcı eylemlerle kullanılan ve yalın durumda bulunan tümleç: Ali tedavi edildi; Çalışanlar takdir edilir, ...

edatlı tümleç

, -ci

a. db. Edat tümleci.


bk. edat grubu.


"tümleç" karakter analizi

  • tümleç, 6 karakter ile yazılır.
  • t harfi ile başlar, ç harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 't', 'ü', 'm', 'l', 'e', 'ç', şeklindedir.
  • tümleç kelimesinin tersten yazılışı ' çelmüt' diziliminde gösterilir.

(e,l,m,t,ç,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

muça tümlemi
Fr. Autogreffe, anaplastie, autoplastie, greffe autoplastique
çıplak mülkiyet

a. huk. Yararlanma hakkı başkasının olan bir mal üzerindeki sahiplik durumu.

yüreği çatlamak

Çok korkmak.

yületmeç

bk. yüleği

yeraltı ölçümü
İng. underground survey

tümleç - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
t1
ü3
m2
l1
e1
ç4
Toplam puan değeri12