toplu pazarlık

toplu pazarlık İng. collective bargaining

Belirli bir dönemde uygulanacak ücret, çalışma saati ve koşulları gibi konuları belirlemek amacıyla işçi sendikası ve işveren arasında yapılan doğrudan görüşme.

toplu pazarlık İng. collective discussion

Toplu iş sözleşmesi yapabilmek üzere yetkili yanların bir araya gelerek konuyu görüşlerine ve inanışlarına göre tartışmaları.

---

toplu pazarlık ile benzer kelimeler

bostan gök iken pazarlık yapılmaz “ayrıntıları belli olmayan bir iş için anlaşma yapılmamalı” anlamında kullanılan bir söz.

çekişe çekişe pazarlık etmek bir malı ucuz almak için titizce pazarlık etmek: “Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin.” -H. R. Gürpınar.

götürü pazarlık , -ğı a. Bir işin bütünü ile ilgili olarak fiyatı üzerinde anlaşma.

ödenili pazarlık İng. money bargain Mal ederi kesininin önceden yapılması.

pastavla pazarlık , -ğı a. Toptan yapılan pazarlık.

pazarlık , -ğı a. 1. Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme. 2. Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi: “Yakından ise biraz acayip pazarlığını giymiş, fazla süslenmiş gibiydi.” -

pazarlık etmek 1) bir şeyin fiyatı üzerinde karşılıklı çekişmek: “Çarşıdan erzakını bile kendi pazarlık eder, kendi alır, kendi evine getirir.” -Ö. Seyfettin. 2) bir konuda anlaşmak için görüşme yapmak.

pazarlık gücü İng. bargaining power Piyasada alıcı ve satıcının göreli büyüklüğünden doğan, fiyat ya da satış koşullarını kendi lehine değiştirebilme olasılığı.

---