toplam parlaklık

toplam parlaklık İng. total brightness

Bir yıldızın bütün dalgaboyu aralıklarında verdiği toplam ışınıma karşılık olan parlaklık.


toplam parlaklık ile benzer kelimeler

görsel parlaklık

İng. visual magnitude

Gözle belirlenen ya da gözün duyarlığına özdeş bir alıcıyla ölçülen parlaklık.

görünürdeki parlaklık

İng. apparent magnitude, apparent brightness

Işık alıcısına (göz, ırakgörür, fotoğraf plağı ya da herhangi bir ışıkölçer) ulaşmış olan ışınım erkesi niceliğine göre bu alıcının belirttiği parlaklık. Bir yıldız uzaklaşırsa görünen parlaklığı azalır.

indirgenmiş parlaklık

İng. reduced brightness

Yanılgıdan ya da herhangi bir etkiden kurtarılmış parlaklık.

metalik parlaklık

İng. metalic lustre

Bazı opak mineraller tarafından gösterilen parlaklık.

parlaklık

, -ğı

a. 1. Parlak olma durumu, revnak: “Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu.” -A. Kutlu. 2. mec. İlgi ve dikkat çekici olma durumu. 3. gök b. Bir ışık kaynağının verdiği ışığı...

parlaklık ayarı

İng. brightness control

TV. Almacın görüntülüğündeki resmin parlaklığını düzenleme.

parlaklık bilgisi

İng. luminance information

TV. 1. Siyah-beyaz televizyonda, görüntünün her öğesi için almaca gönderilen tek bilgi. 2. Renkli televizyonda renklilik bilgisine ek olarak gönderilen aynı çeşit bilgi.

parlaklık düğmesi

İng. brightness control knob

TV. Almaçlarda parlaklık ayarının yapılmasını sağlayan düğme.


"toplam parlaklık" karakter analizi

  • toplam parlaklık, 16 karakter ile yazılır.
  • t harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 't', 'o', 'p', 'l', 'a', 'm', ' ', 'p', 'a', 'r', 'l', 'a', 'k', 'l', 'ı', 'k', şeklindedir.
  • toplam parlaklık kelimesinin tersten yazılışı ' kılkalrap malpot' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,o,p,r,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

toplam kuralı
İng. sum rule
portakalımsı

sf. Portakalsı.

pırpıtér olmak

Acı ve ölüm korkusuyla çırpınmak, tepinmek.

topraklandırmak

(-i) Bir kimseyi işletip geçinmesi için toprak sahibi yapmak: Köylüyü .