tabak

tabak, -ğı Ar. µaba®

(I) a. 1. Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap: “Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor.” -A. Gündüz. 2. sf. Bu kabın alacağı miktarda olan.


tabak, -ğı Ar. debb¥¦

(II) a. Sepici.


tabak

Şap hastalığı.


tabak

Kız evinin güvey evine gönderdiği armağan.


tabak

Ağustos ayı.


tabak

Gramofon: Bizim tabak bozulmuş, çalmıyor.


tabak

Doğumdan sonra sütü gelmeyen kadın ya da koyun, keçi.


tabak

Hamur yoğurmaya ya da çamaşır yıkamaya yarayan tahta tekne


tabak

Plak.


tabak

Güvey evinden gelin evine gönderilen giysi, takı ve süs gereçleri.


tabak

Hayvan hastalığı


tabak

hlk. 1. Şap. 2. Panarisyum.


tabak

[taban, talba (II)]: Pulluğun toprağı ters çeviren kısmı. (Taşpınar *Aksaray -Niğde) [taban] : (Yenikent *Aksaray -Niğde) [talba (II)] : (Kızılca *Bor -Niğde)


tabak

Sıcaktan veya taşlık yerde yürümekten hayvanın ayağında hasıl olan yara.


tabak ile benzer kelimeler

altın tabak

Nergis, yıldız çiçeği.


Bir halı çeşidi.

kayık tabak

, -ğı

a. Kayık biçiminde uzun ve düz tabak: “Bir dolusu getirdiler.” -F. R. Atay.

tabak döndürme

İng. plate-spinning

Değnek ucunda k gösterisi. Bir hokkabaz aynı anda beş altı tabak döndürebilir.

tabak gibi

dümdüz ve açık (yer).

tabak hokkabazı

İng. plate juggler

Tabaklarla numaralar gösteren hokkabaz.

tabak kâğıt

İki yapraklı dosya kâğıdı.

tabak salyangozu

İng. planorbis

Karından ayaklıların (Gastropoda) akciğerli salyangozlar (Pulmonata) takımından, kabuğu ince, ağzı keskin, kabuk yayları bir düzlem üzerinde olan, tatlı sularda yaşayan türlere sahip bir cins.


Lat. P...

tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar

“birinin yakınlarına gösterdiği sert davranış onun iyiliği içindir” anlamında kullanılan bir söz.


"tabak" karakter analizi

  • tabak, 5 karakter ile yazılır.
  • t harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 't', 'a', 'b', 'a', 'k', şeklindedir.
  • tabak kelimesinin tersten yazılışı ' kabat' diziliminde gösterilir.

(a,b,k,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

zıbıtmak

Dövmek.


Azarlamak.


1. Atmak. 2. Yalan atmak.


zıbırtmak

Budamak.


Sövmek, atıp tutmak.


Kavga, çatışma, tartışma sırasında ka

yumurtlak debe
Fr. Ovariocèle
yatıştırabilmek

(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

üstbaşlık

Çatı makası üçgeninin yukarıdan iki yana inen parçalarından her biri. Ayrıca bk. çatı makası, altgergi.

tabak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
t1
a1
b3
a1
k1
Toplam puan değeri7