malamat olmak

malamat olmak

Kınanacak durumda olmak.

malamat olmak

Utanılacak durumda olmak.

malamat olmak

Kötü duruma düşmek, kınanacak durumda olmak

malamat olmak

l. Dile düşmek, rezil olmak, utanılacak duruma düşmek. 2.Bağırıp çağırmak,

malamat olmak ile benzer kelimeler

Rezil rüsvay.

1. Açlık, kıtlık. 2. Sıkıntı, üzüntü, güçlük.

1. Bozgun, ezgin, dağınık. 2. Alçak, aşağılık.

Kötü, bulaşık (iş için).

1. Bozgun, utanç verici durum. 2. Kirli, pis.

1. Eziyet çektirmek. 2. Birinin aybını açığa çıkararak onu utanacak duruma sokmak. 3. Alay etmek.

Bulunduğu yeri, üstünü başını kirletmek, dağıtmak.

1. Birinin suçunu, kusurunu açığa çıkararak utanacak duruma sokmak. ...

Birinin aybını açığa çıkararak onu utanacak duruma sokmak.

Başı dertte olmak, başının derdine düşmek.

1. Karşılaşmak, raslamak, yaklaşmak, mukarin olmak. 2. Meşgul olmak, çalışmak

Ganimete kavuşmak, zengin olmak

1. Yönelmek. 2. Rast gelmek, isabet etmek, musadif olmak, karşılaşmak. 3. Nail olmak, mazhar olmak, erişmek. 4. Delâlet etmek, uygun gelmek

'm', 'a', 'l', 'a', 'm', 'a', 't', ' ', 'o', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
malamat olmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamlo tamalam' diziliminde gösterilir.

tortop olmak top biçimine girmek: Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı. -R. N. Güntekin.
torbalamak (-i) Torbaya koymak. Torbalamak; at vb. için yem torbasını takmak
toplumsallaşmak (nsz) Birey kişilik kazanarak belli bir toplumsal çevreye hazırlanmak, toplumla bütünleşmek, sosyalleşmek.
toplumsal emek bk. gerekli emek zamanı
toplaştırmak (-i) Toplamak, bir araya getirmek: Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir. -A. B