koşu yolu

koşu yolu

a. Sağlıklı yaşam için orman içlerinde veya yol kenarlarında özel olarak düzenlenmiş şerit hâlinde toprak yol.

koşu yolu İng. Track

Üstü taş, kum, kömür tozu, kiremit kırığı gibi bir karışımla ya da yapay bir özdekle (tartan gibi) sıkılaştırılıp koşular için özel olarak yapılmış 6-8 koşaklı yol.

---

koşu yolu ile benzer kelimeler

koşu yolu kıyısı İng. Border Koşu yolunun çimento, tahta ya da uygun herhangi bir özdekten yapılmış 5 cm. yüksekliğinde, 5 cm. genişlikteki iç kıyısı.

saman uğrusu, (samancı yolu, samanlık yolu) Kehkeşan, saman yolu.

açık koşu İng. claiming race Başarımları yüksek olan atların aynı ağırlığı taşıyarak koştukları yüksek ikramiyeli koşu.

bir koşu zf. 1. Çabucak: “Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip ateşte tuz çevirirdi.” -E. Şafak. 2. Koşarak, koşa koşa: “O gün, hemen seracılara gittim, kocaman bir yasemin aldım, eve getirdim.” -T. Dursun K.

engelli koşu a. sp. Belirli aralıklarla konmuş, değişik yükseklikteki on çitli engelin üzerinden aşılarak sürdürülen koşu.

handikap koşu İng. handicap race Atların koşu kazanma şanslarını eşitlemek amacıyla atlara farklı ağırlıkların yüklenerek koşturuldukları koşu.

kara koşu Odunu boyunduruğun zincirine bağlayarak çekme işlemi.

koşu a. 1. Koşma: “Benim oğlanın göbeği çıkıyormuş da biraz, her sabah yapıyor, dedi.” -N. Hikmet. 2. sp. Koşarak yapılan yarış. 3. At yarışı: “Koşuların sonuçlarından başka bir şey düşünmesini engelleyen bir hastalığa dönüşmüş.” -N. Cumalı.

---