kefleme yapmak

kefleme yapmak

Pekmez yapılırken kaynatılan üzüm suyunun içine pekmez toprağı koyarak şıranın tortusunun dibe çökmesini sağlamak.


kefleme yapmak ile benzer kelimeler

kefleme

Kazan.


Bal, karabiber, zencefil karışımıyla yapılan bir çeşit ilâç : Sancılanıyorum biraz yap.

acıhcıcıh yapmak

Nisbet yapmak, imrendirmek, kıskandırmak.

açıklama yapmak

herhangi bir konuyu aydınlığa kavuşturmak amacıyla konuşmak veya yazmak.

ad yapmak

bir alanda ün kazanmak, ün almak.

adak yapmak

İng. vow, votive offering

Doğaüstü güç, nesne ya da varlıklara dilekte bulunan birey ya da toplulukların, isteklerinin gerçekleşmesi durumunda, yerine getirmeye söz verdikleri adamak eylemi, bk. adak.

afi kesmek (veya satmak veya yapmak)

birine karşı gösteriş yapmak: “Yanındaki kıza afi yapmak için onun önüne, dilenciye sadaka verir gibi bahşiş fırlatan bir züppeyi, bıraksalar öldürecekti.” -H. Taner.

afra tafra yapmak

kendini üstün göstermek, böbürlenmek: “Korktu o gece mezarlığa gitmeye; şimdi de ben mezarlık bekçisiyim diye afra tafra yapıyor.” -A. Ümit.

ağ yapmak

İng. net making

Bir veya daha fazla iplikle, mekiksiz veya mekikle düğümleyerek, bağlayarak, örerek, geçirerek veya başka bir yolla enine veya uzunluğuna gözeler oluşturarak bir yüzey yapıtı oluşturma, gözeleme.


"kefleme yapmak" karakter analizi

  • kefleme yapmak, 14 karakter ile yazılır.
  • k harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'k', 'e', 'f', 'l', 'e', 'm', 'e', ' ', 'y', 'a', 'p', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • kefleme yapmak kelimesinin tersten yazılışı ' kampay emelfek' diziliminde gösterilir.

(a,e,f,k,l,m,p,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

şerefyap olmak

onur kazanmak.

sürfile yapmak

bir kumaşın tarazlanmaması için kenarına seyrek ve çapraz dikiş yapmak.

pasif yemlikler
İng. passive feeders

Hareketli bir mekanizasyon içermeyen, balıkların dokunmasıyla yemi döken araçlar.

öfkeye kapılmak

çok sinirlenmek, kızmak, hiddetlenmek: “Siz gelin de böyle bir adamın herhangi bir öfkeye kapılacağını tahmin edin.” -Y.

fule yapmak

Herhangi bir şeyi ağzına kadar doldurmak: Otomobilin deposunu fule yaptım, öyle işe çıktım,

kefleme yapmak - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
k1
e1
f7
l1
e1
m2
e1
y3
a1
p5
m2
a1
k1
Toplam puan değeri27