abdüktör kas bk. uzaklaştırıcı kas
abecesel sözcük İng. alphabetic word Yalnız bir abecenin yazaçlarından oluşan sözcük.
acem kösteği Eski yazmalarda kitap dikildikten sonra cilde dibinden ve iç tarafından yapıştırılan ince, traş edilmiş meşin parçası.
acı söylemek olumsuz bir davranış karşısında gerçeği olduğu gibi söylemek.
acısını görmek bir yakınının ölümünü görmek.
açık söylemek 1) anlaşılmayan yön bırakmadan anlatmak; 2) çekinmeden söylemek.
açık sözdizimi bk. Kapalı sözdizimi.
açık sözleşme İng. open end contract İçine değer yazılmadan bağıtlanan sözleşme.
açık sözlü sf. Her şeyi olduğu gibi söyleyen, sözünü esirgemeyen: Bu kadar oluşu beni şaşırtmıştı ama belli etmedim. -A
açık sözlülük , -ğü a. Açık sözlü olma durumu: Müzmin suskunlukların ardından müthiş ler gelebilir. -R. Erduran.