abdominal çukur İng. abdominal cavity Karın boşluğu.
açık davranış İng. overt behavior Dıştaki bir gözlemcinin kolayca gözleyebileceği davranış.
açık deniz a. 1. Denizin, kara sularının dışında kalan bölümü. 2. Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü, engin:
açık dikdörtgen İng. open rectangle Düzlemde açık kutu.
açık dizin İng. visible index Yayın denetim kartlarının kolaylıkla görülebilmesini sağlayan dizin biçimi.
açık gönderim İng. open mapping X, Y ilingesel uzayları verildiğinde, X içindeki her bir açık kümenin f altındaki görünt
açık öndelik İng. open credit, blank credit Borçlanma sınırlandırılmadan yalnızca imza alınarak verilen öndelik.
açıkdavranış İng. overt.behavior Bir gözlem durumunda gözlenen kişinin söz, yazı ya da eylemlerle açıkça göz önüne serd
açındırıcı İng. developer Sinema Filmlerin açındırma işini yöneten kimse.
açındırma a. Açındırmak işi. İng. development, developing Sinema Alıcı