abiyotik çevre İng. abiotic environment (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorg
abiyotik faktör İng. abiotic factor (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etki
abiyotrofi İng. abiotrophy Doğuştan yapısal zayıflığa bağlı olarak herhangi bir organın normal işlevini zamansız kayb
absorbsiyometri İng. absorptiometry Kemik mineral düzeyinin veya yoğunluğunun ölçümü.
abstraksiyon Fr. abstraction a. fel. Soyutlama.
abstraksiyonist Fr. abstractioniste sf. fel. Soyutçu.
abstraksiyonizm Fr. abstractionisme a. fel. Soyutçuluk.
absürt tiyatro İng. Absurd theatre İnsanın yaşama, doğaya olan uyumsuzluğunu, doğadan kopmuşluğunu sezdirici bir yolla XX
Acanthopterygii bk. dikenli yüzgeçliler Lat. Dikenli yüzgeçliler
Acartomyia Culicine sivrisineklerin bir cinsi.