A-mod görüntü İng. A-amplitude mod Ultrasonografide gönderilen ses dalgasının yayılımı doğrultusunda, farklı yüzeylerden
abalayıp gitmek Topallamak, paytak paytak yürümek, apal apal yürümek.
abba gitmek Çocuk dilinde gezmeğe gitmek.
abdesti gelmek abdest bozmaya gereksinim duymak.
abraza gitmek Zıddına, inadına, dikine gitmek: Niçin birbirinizle abraza gidiyorsunuz.
açıktan geçmek gemi kıyıdan veya diğer taşıtlardan uzak olarak seyretmek.
adamla getirtme İng. to present, to call Yöntemine göre duruşmaya çağrılan tanığın, uygun bir özüre dayanmaksızın gelmemes
aday göstermek bir iş veya bir görev için birini aday olarak belirlemek, namzet göstermek: Siyasi parti grupları Başkanlık için aday göste
âdet görmek kadın aybaşı olmak.
âdetgörmezlik , -ği a. Menopoz.