İçinde EKTR geçen kelimeler
İçinde EKTR geçen kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
İçinde EKTR geçen kelimeler harf dağılımı
20 harfli
spektrokimyasal seri, kütle spektrometrisi, kütle spektrometresi, ışılelektriksel göze, ışılelektriksel etki, ısılelektriksel etki, eşleşmiş elektronlar, elektrot potansiyeli, elektrostatik serpme, elektronik yazarkasa, elektronik pazarlama, elektronik düzenleme, elektronik denetleme, elektronik denetimli, elektronik alışveriş, elektron mikroskobik, elektromıknatıs izge, elektromıknatıs alan
19 harfli
termoelektrik çifti, Soderberg elektrodu, kuvvetli elektrolit, kılcal elektrometre, izoelektrik protein, ışıkelektrik etkisi, floresans spektrumu, elektrostatik çekim, elektronik geçişler, elektronik çevirgeç, elektronik çalgılar, elektron mikroskobu, elektron mikrografı, elektron ışınlaması, elektromotor kuvvet
18 harfli
elektrikli kaplama, uyarılmış elektron, termoelektrik maşa, termoelektrik çift, termoelektrik akım, spektrum bölgeleri, solvatize elektron, indikatör elektrot, iletme elektroliti, ışılelektriksel iş, ışık -elektrik göz, hiperelektrolitemi, fotoelektrik olayı, eşelektrik noktası, elektroretinografi, elektronik ticaret, elektronik okuyucu, elektronik görüntü, elektronik denetim, elektron-mikroskop, elektron transferi, ...
17 harfli
termoelektrik pil, spektroflorometre, soğurma spektrumu, referans elektrot, ortak elektronlar, ısılelektrik etki, hidrojen elektrot, girişim spektrumu, fotoelektrik etki, erimeyen elektrot, emisyon spektrumu, elektropozitiflik, elektronla tedavi, elektronik terazi, elektronik sazlar, elektronik reklam, elektronik mektup, elektronegatiflik, elektron yakalama, elektron taşıyıcı, elektron dağılımı, ...
16 harfli
zayıf elektrolit, yeğni elektrolit, uyarma spektrumu, termoelektriklik, sürekli spektrum, spektrofotometre, spektral yarıçap, spektral girişim, serbest elektron, redoks elektrotu, radyoelektriksel, pozitif elektron, pozitif elektrik, Nır Spektrometre, membran elektrot, kaynak elektrodu, kalomel elektrot, jel elektroforez, ikincil elektron, ısılelektrik güç, güçlü elektrolit, ...
15 harfli
spektral analiz, radyoelektronik, platin elektrot, örtülü elektrot, katı elektrolit, karşıt elektrot, karbon elektrot, ışıkelektriksel, ısılelektriklik, fotoelektriklik, eriyen elektrot, elektroporasyon, elektronikçilik, elektronik saat, elektronik imza, elektronik hile, elektronik film, elektronik ayar, elektron verici, elektron ilgisi, elektron demeti, ...
14 harfli
soğuk elektrot, sıcak elektrot, polielektrolit, K elektronları, izoelektrik pH, inert elektrot, geniş spektrum, elektrotropizm, elektroşirurji, elektropozitif, elektronegatif, elektron spini, elektron alıcı, elektron akışı, elektron akımı, elektromekanik
13 harfli
elektroteknik, termoelektrik, radyoelektrik, mikroelektrot, izoelektronik, hidroelektrik, gaz elektrodu, elektrostatik, elektron-volt, elektron volt, Elektron tübü, elektron topu, elektron gazı
12 harfli
elektrotaksi, zar elektrot, spektroskopi, spektrometre, spektrokimya, ışılelektrik, ışıkelektron, ışıkelektrik, fotoelektron, fotoelektrik, elektroozmoz, elektronvolt, elektronikçi, elektromotor, elektromobil, elektrometre
11 harfli
spektrumlar, spektroskop, spektrogram, spektrograf, K spektrumu, elektroskop, elektroplâk, elektronlar
10 harfli
elektroşok, elektrosit, elektrosaz, elektronik
9 harfli
erkektren
8 harfli
spektrum, spektrin, elektrum, elektrot, elektron
(e,k,r,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
6-merkaptopürin
İng. 6-mercaptopurine Pürin antimetabolitleri grubunda bulunan, hücrede DNA ile RNA üretimini bozarak öldü |
Ab kategori
İng. Ab category Nesneleri bütün (toplamsal) Abel grupları ve okları da bu gruplar arasındaki morfizmler o |
abakter
Lat. abacter Bakterisiz. |
abakteriyel
İng. abactrial Bakteri bulunmayan. |
abartabilmek
(-i) Bir şeyi olduğundan daha abartılı bir biçimde anlatma eğiliminde olmak. |
abartılabilmek
(nsz) Abartılma olasılığı veya olanağı bulunmak. |
Abel kategorisi İng. Abelian category |
abideleştirmek
(-i) Anıtlaştırmak. |
abiyotik çevre
İng. abiotic environment (Yun. a: ..sız, ..siz; bios: hayat) Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorg |
aborda etmek
1) gemi yanlamasına yanaşmak: Gemi rıhtıma aborda etmişti. 2) argo bir kimseye veya bir şeye sokulmak, yanaşmak |