herhangi bir

herhangi bir

sf. Belli olmayan, rastgele (kimse veya şey): Son üç senedir herhangi bir adamdan farkım yok. -H. E. Adıvar.

herhangi bir ile benzer kelimeler

bir işin herhangi bir biçimde yapılmasını daha kolay bulmak.

herhangi bir nitelikte yazı yazabilmek: Güçlü bir kalemi var.

karşılığında, uğruna, ... için: Treni kaçırmak pahasına onu bekledim.

tkz. 1) az para karşılığında çalışmak; 2) hep aynı şeyi yemek zorunda olmak.

ne varsa her şeyi: Renkli televizyona varıncaya kadar ne varsa aldı.

herhangi bir şeyi değerli ve önemli bulmak: Ben böyle şeye gelemem efendim... Ben canımı sokakta bulmadım efendim. -R. N. Güntekin.

1) uygun bir biçime girmesini sağlamak; 2) herhangi bir biçimde sonuca ulaştırmak.

neden oraya gitmiş anlamında kullanılan bir söz: Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!

'h', 'e', 'r', 'h', 'a', 'n', 'g', 'i', ' ', 'b', 'i', 'r', şeklindedir.
herhangi bir kelimesinin tersten yazılışı ' rib ignahreh' diziliminde gösterilir.

Rhomboganoidea bk. eşkenar pullular Lat. Eşkenar pullular.
benchmarking İng. a. bk. bilgileşim.
horozbinagiller ç. a. hay. b. Örnek hayvanı horozbina olan, kayalık deniz kıyılarında yaşayan kemikli balıklar familyası.
herhangi biri zm. Belli olmayan, rastgele biri: Herhangi biri gelsin.
haymana beygiri a. İşsiz güçsüz dolaşmak anlamındaki gibi dolaşmak deyiminde geçen bir söz.