gensel

gensel

sf. Genlerden gelen: Zekâsı, annesinin gensel gururunu okşayacak kadar keskindi. -E. Şafak.

gensel ile benzer kelimeler

İng. genetic balance theory

Kalıtımsal olan herhangi bir niteliğin, tek bir genin sonucu olarak değil, genler arası etkileşimle geliştiğini savunan kuram.

İng. genetic drift

Genlerin kuşaktan kuşağa geçişte gösterdikleri değişkenliğin sonucu olarak, gen türlerinde bir kuşaktan ötekine geçerken baş gösteren sıklık ayrımı.

İng. genetic psychology

Birey ya da türü, başlangıç ve gelişimi açısından incelemeyi konu edinen ruhbilim.

İng. genetic sequence

Gelişme durumundaki bir canlıda, genlerce belirlenen yapı ve görevlerin gelişim sırası.

İng. genetic continuity theory

Ruhsal gelişimin her aşamasının, ondan önceki aşamanın sonuç ya da ürünü olduğunu savunan görüş.

İng. genotype

Gelişimi etkileyen kalıtımsal niteliklerin tümü.

İng. genetic method

Bir olayı, başlangıç ve gelişimini izleyerek anlamaya çalışma yöntemi.

gömülü nesne İng. embedded object
Yer`in gölgesi İng. earth's shadow Yer ve Güneş kürelerine dıştan çizilen teğetlerin oluşturduğu koninin arkada kalan par
yapısal gen İng. structural gene Hücrenin yapısı ve metabolizması için gerekli RNA'ları kollayan DNA dizisi. Regülatör
vajinal sünger İng. vaginal sponge Vajinaya hormon emdirilerek konan sünger.
toplumsal engel İng. social barrier Bir toplumsal sınıfı ya da katmanı oluşturan bireylerin daha elverişli durumdaki sınıf