geçim

geçim

a. 1. Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet: “Geçimini dülgerlikle sağlardı.” -N. F. Kısakürek. 2. Anlaşma, uyum: Aralarında geçim yok.


geçim Fr. Transfert
geçim

Geçim. || keçim


geçim

Dirlik, düzen, geçinme


geçim

Nafaka


geçim İng. living, cost of living

Yaşamak için gerekli araçları sağlama işi. krş. geçim darlığı


geçim

Eskiden, düşman silahlarının etkisinden korumak için atlara giydirilen zırh.


geçim

hlk. Eyer örtüsü.


geçim

bk. keçim.


geçim

bk. kecim


geçim ile benzer kelimeler

asgari geçim indirimi

bk. enaz geçim indirimi

en az geçim indirimi

İng. minimum vital reduction

Gelir vergisi yükümlüsüne saptanacak vergiden düşülen enaz geçim indirimi.

enaz geçim indirimi

İng. minimum allowance

Gelir vergisi mükellefi gerçek kişinin, geçinmesi için gerekli olan enaz gelirin vergi dışı bırakılması.

geçim araçları

İng. living means, living tools

Yaşamak için gereken yiyecek, giyecek ve barınak gibi tüm araçlar.

geçim darlığı

İng. living in straits, lack of cost of living

Gelirin geçime yetmemesi durumu. krş. geçim

geçim derdi

a. Geçim sıkıntısı: “Geçim derdinden, dedikodudan, siyasetten ve takipten uzak bir dokunulmazlık.” -A. N. Asya.

geçim dünyası

a. Kişinin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan şeyler bütünü: “Akmasa da damlar. Her hâlde bir tahsisatları vardır. Geçim dünyası...” -P. Safa.

geçim ekonomisi

bk. geçimlik ekonomi


"geçim" karakter analizi

  • geçim, 5 karakter ile yazılır.
  • g harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'g', 'e', 'ç', 'i', 'm', şeklindedir.
  • geçim kelimesinin tersten yazılışı ' miçeg' diziliminde gösterilir.

(e,g,i,m,ç) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tutum çizelgesi
İng. attitude scale

Tutumları ölçme amacıyla geliştirilmiş bir tür ölçü aracı.

Mısır çekirgesi
İng. Egyptian locust

30-68 mm. boyunda ve esmer kırmızı renkte, zararlı bir göçmen çekirge türü. (Yurdumuz

Juglar çevrimi
İng. Juglar cycle

Fiyat, üretim ve işlendirmedeki devresel dalgalanmaların 8 -10 yıllık bir dönem içerisin

hayat geçirmek

yaşamak, varlığını sürdürmek: “Gayet parlak ve kibar bir hayat geçiriyordu.” -Ö. Seyfettin.

gerçekletim
Fr. Constatation

geçim - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
g5
e1
ç4
i1
m2
Toplam puan değeri13