gaflet etmek

gaflet etmek

gaflette bulunmak.

gaflet etmek ile benzer kelimeler

Ar. ¦aflet

a. Aymazlık: Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir perdesiydi gözlerimizi saran -E. B. Koryürek.

1) dalgın, dikkatsiz bir durumda bulunmak; 2) uykusu gelmek.

a. 1. Dalgınlıktan ileri gelen uyuşukluk: Emir Süleyman ancak o zaman ndan uyanabilmişti. -F. F. Tülbentçi. 2. İdraksizlik, bilgisizlik, aymazlık.

1) dalgınlıktan ileri gelen uyuşukluk içinde olmak; 2) idraksizlik, bilgisizlik, aymazlık içinde olmak.

bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak: Sanki Orhan Veli'nin okuyucuyu için yazdığı mısra rakı şişesinin içindeymiş gibi. -S. F. Abasıyanık.

İstişare etmek

Alışveriş yapmak.

Bertaraf etmek, ortadan kaldırmak.

'g', 'a', 'f', 'l', 'e', 't', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
gaflet etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte telfag' diziliminde gösterilir.

telgraf çekmek telgrafla haber göndermek, tellemek: İstanbul'a telgraf çekip para getirtmekten başka çare yoktu. -A. Erhat.
tegafül etmek anlamazlıktan gelmek.
tarife gelmemek açıklanması güç olmak: Oysa gece boyunca daracık bir döşekte gözünü kırpmadan uzanmak tarife gelmeyecek kadar sıkıcıydı. -
skaliform geçit bk. merdivenli geçit
latife götürmek şaka kaldırmak: Hiç latife götürecek hâlim yokken, kendimi tutamadım; kahkahaları atmaya başladım. -S. M. Alus.