devre dışı

devre dışı

a. 1. fiz. Elektrik donanımındaki enerji akımının bir noktada kesilme durumu. 2. sf. mec. Konudan uzak, ilgisiz, baypas.

devre dışı ile benzer kelimeler

konudan uzak düşmek, konuyla ilgilenememek.

konudan uzaklaştırmak, ilgilenmemesini sağlamak: Özellikle torununun boşanmasında onu devre dışı tutmuşlardı. -A. Kulin.

a. fiz. Bir yalıtkanla üzerinden elektrik akımının sürekli olarak geçmesinin engellendiği devre.

a. Herhangi bir andaki çıkış değerlerinin, o andaki giriş değerlerine ve içsel durumuna bağımlı olduğu devre.

İng. printed circuit

Sinema/TV. Bağlantı ve çeşitli bölümleri yalıtkan bir taban üzerine basılmış elektronik devre.

Ağzına geleni söylemek

Ar.

(I) a. 1. Belirlenmiş zaman dilimi: Bu kadar uzun bir bekleyiş si, tatsız ara veriş yeter. -A. Gündüz. 2. fiz. Çevrim.

(II) zf. hlk. Ters, yanlış bir biçimde: Sarıldı boynuma ağlam...

a. sp. 1. Futbol, basketbol vb.nde karşılaşma sırasında dinlenme süresi. 2. Ligin birinci döneminin bitiminde verilen dinlenme süresi.

varış direkleri İng. Finish posts Varış ipini, varış çizgisinin iç kıyısı üzerinde germeye yarayan, koşu yolunun iki yanın
varış direği Fr. poteau d'arrivée Yarışlıklarda yapılan tekli ve takım kovalama yarışlarında, karşılıklı bitiş çizgiler
varış adresi İng. destination address
özdevekuşları Fr. struthhionidés (zooloji) İng. ostrichs (Struthione
küme davranışı İng. group behavior 1. Bireyin, içinde bulunduğu kümenin etkisiyle yaptığı davranış. 2. Küme içindeki bire