derinlik

derinlik, -ği

a. 1. Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı. 2. fiz. Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu: “Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır?” -Halikarnas Balıkçısı. 3. Bulunulan yere göre uzakta olan yer: “Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum.” -A. Ağaoğlu. 4. mec. Bir konunun veya durumun özü: “Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım.” -S. İleri. 5. mec. En duyarlı nokta: “Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 6. mec. Karanlık, bilinmeyen dönem: Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler... 7. ask. Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık: “Beş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş.” -A. Gündüz. 8. ekon. ve tic. Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi.


derinlik İng. deepness

Çalgı öz yankısının kişide oluşturduğu his.


derinlik İng. reverb

Bir ses sinyaline kapalı bir alanda çıkıyormuş ve o alanın duvarlarına çarparak yansıyormuş izlenimi veren efekt ve bunu sağlayan cihaz.


derinlik Osm. umk

(coğrafya, matematik)


derinlik İng. depth (in shot, of a scene)

Sinema/TV. 1. Bir görüntünün, çekimin, görünçlüğün seyircide uyandırdığı üçboyutluluk duygusu. 2. Derinlemesine görüntü düzenlemesinin yol açtığı üçboyutluluk duygusu. 3. Değişik ses kaynaklarının uzay içinde yerleştirilmesinden doğan üçboyutluluk duygusu.


derinlik İng. depth

Bir gözlemcinin gözlemlerinde ulaştığı en alt düzey ya da bir gözlem aracının araştırdığı konuların kökeni.


derinlik ile benzer kelimeler

abisal derinlik

İng. abyssal depth

Okyanuslar ve denizlerde su sıcaklığının sabit bir değere ulaşmış olduğu derinlik.

derinlik algısı

İng. depth perception

Nesnelerin üç boyutlu olarak algılanabilmesi için gözleyenle nesne arasındaki ya da nesnenin ön yüzü ile arka yüzü arasındaki uzaklığın bilinçte canlandırılması.

derinlik çizimi

İng. perspective

(Resim) Oylumun ve içindeki eşyaların tek bakış noktasına göre bir yüzey üzerine çizimi.

derinlik çözümü

İng. deep analysis

Baskıya alınıp bilinçaltına itilmiş olan anı, özlem ve yaşantıların incelenmesi.

derinlik dozu

İng. depth dose

Organizmanın belli bir derinliğinde bulunan soğrulmuş doz.

derinlik kayaçları

ç. a. jeol. Yer kabuğunun derinlerinde, büyük kütleler biçiminde katılaşmış magma kayaçları.


İng. plutonic rocks

Yerkabuğunun derinlerinde, büyük kütleler biçiminde katılaşmış magma kayaçları. (Böyle kayaçlar ileri başk...

derinlik kültesi

bk. derinlik taşı.

derinlik ölçümü

a. den. Okyanus derinliğinin veya yüksekliğinin özel bir aletle belirlenmesi işlemi, batimetri.


"derinlik" karakter analizi

  • derinlik, 8 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'e', 'r', 'i', 'n', 'l', 'i', 'k', şeklindedir.
  • derinlik kelimesinin tersten yazılışı ' kilnired' diziliminde gösterilir.

(d,e,i,k,l,n,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

zindeleştirmek

(-i) Zindeleşme işini yaptırmak.

şümullendirmek

(-i) Etkisini, çevresini, kapsamını genişletmek, yaymak.

millendirmek

Sel suyu bir yere mil yığmak.

kan kardeşliği

a. Kan kardeşi olma durumu.


İng. blood brotherhood

İki kişinin bede

inkârdan gelmek

inkâr etmek.

derinlik - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
e1
r1
i1
n1
l1
i1
k1
Toplam puan değeri10