demin yümün oynatmak

demin

zf. Az önce, cek, den: “Demin aynanın arkasına baktım, bulamadım.” -M. Yesari.

Demin, az önce

yümün

1. Uğur. 2. Bolluk, verim.

aklını oynatmak

çıldırmak: “Allah Allah, bu adam gittikçe aklını oynatıyor.” -Y. Kemal.

at oynatmak

1) atla hüner göstermek; 2) mec. yarışmak: Ben onunla at oynatamam. 3) mec. bildiği ve istediği gibi davranmak: “Bizde ilk kurulan parlamento da Avrupa'daki benzerleri gibi, özel menfaatlerin gizlice at oynattığı bir alan olmakta gecikmemiş.” -H. Ta...

baş u can oynatmak

Hayatını feda etmeye hazır olmak.

(birini) kukla gibi oynatmak

1) birine her istediğini yaptırmak; 2) birinin istediğini yapıyor görünerek onu oyalamak.

(birini) parmağında oynatmak

her istediğini yaptırmak, kukla gibi kullanmak.

dama taşı gibi oynatmak

birini sık sık bir yerden bir yere göndermek veya atamak.