cam

cam Far. c¥m

a. 1. Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim. 2. sf. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça: “Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından.” -N. Cumalı. 3. Pencere: “Camın önündeki masaların hemen arkasındaki yere oturup kalıyorum.” -S. F. Abasıyanık. 4. esk. Kadeh, içki.

cam

Tencere.

cam

1. Lâmba şişesi. 2. Lamba haznesi.

cam

Saç demeti.

< Far. câm) cam

cam

Cam. || cam evi: çerçeve; camın takıldığı kısım || cami cam ewüni yendirmek: herşeyi kırıp Dökmek

cam

Pencere

cam

1. Cam. 2. Pencere

cam İng. glass

Alkali metallerle, toprak alkali ya da ağır metallerin silikatlarının eritilmiş karışımından pluşan, sert, biçimsiz, kırılgan ve genellikle saydam nesne. (Katkı özdekleriyle, ayrı amaçlarda kullanılacak türleri yapılır.)

cam İng. glass

Alkali, toprak alkali ya da ağır metallerin silikatlarından oluşan amorf yapıda, sert, kırılgan ve genellikle saydam malzeme. Kullanım alanlarına göre çeşitli türleri vardır. Bohemya camı (Bohemian glass): Potaslı (potasyum karbonatlı) cam. Boraks cam (borax glass): Düşük genleşme katsayılı ve boraks içeren cam. Borosilikat camı (borosilicate glass): En az %5 borik asit içeren sıcaklığa dayanıklı silikat camı. Şişe camı (bottle glass): Bir kalıba üfleyerek şekil verilen cam. Kimyasal cam (chemical glass): kimyasal cihazlar için üretilen, asit ve alkalilere dayanıklı cam. Krom camı (chromium glass): Krom bileşikleri katılarak elde edilen sarı renkli cam. Saat camı (clock glass): Beher ve benzeri kapların üstünü örtmede kullanılan saat camı şeklinde bombeli cam kapak. Kobalt camı (cobalt glass): kobalt bileşikleri katılarak üretilen mavi-eflatun renkli cam, ışık süzgeci. İletken cam (conductive glass): Kalay klorürle etkileştirilerek ve bir kalay oksit tabakası oluşturmak için ısıtılarak belirli derecede elektrik iletkenlik kazandırılan cam. Bakır camı (copper glass): bakır bileşikleriyle mavi veya kırmızı renk verilmiş cam. Kristal cam (crystal glas, flint glasss): Kum, potas ve kurşunoksitten üretilen yumuşak optik cam. Buzlu cam (frosted glass): Jena'da yapılan sıcaklığa dayanıklı optik cam. Süt camı (milk glass): Kriyolitle süt beyazı renk verilmiş cam. Güvenlik camı (safety glass, laminated glass): İnce cam levhaları bir plastikle, 90-130 °C sıcaklık ve 1,7-2,4 Mpa basınçta yapıştırılarak üretilen cam, güvenlik camı kırılabilir fakat parçalanıp dağılmaz.

Cam Fr. Verre
CaM

bk. kalmodulin

CAM

bk. hücre yapışma molekülleri, kalmodulin

CAM İng. calmodulin

Kalmodulin.

---

cam ile benzer kelimeler

kalmodulin, CAM, CaM İng. calmodulin Ökaryot hücrelerde sitosolde bulunan ve dört kalsiyum iyonu bağlayarak kompleks oluşturan, cAMP fosfodiesteraz gibi birçok enzimi aktive eden, plazma zarında Ca2+ ATPaz'larının alt birimini oluşturan, yapısında 148 amino asit bulunduran düze...

beyaz cam a. Televizyon ekranı.

buzlu cam a. 1. Saydamlığı giderilmiş cam: “Tencereyi soğuması için kenara almış, dan pembe kâseleri hazırlamış ve sabırsızlıkla kocasını beklemeye koyulmuştu.” -E. Şafak. 2. hlk. Televizyon ekranı. İng. depolished glass

cam balığı Lat. Kryptopterus bicirrhis Güney Doğu Asya’da Tayland, Java ve Sumatra’da bulunan, boyları 10 cm olabilen, oldukça nazik ve şeffaf yapılı bir akvaryum balığı.

cam bıçak İng. glass knife Ültramikrotomlarda ince kesit (200-1000 Angstrom) almak için kullanılan camdan özel olarak hazırlanmış bıçak. İng. glass knife Ultramikrotomlarda, 200-1000 Angstrom kalınlığında, ince kesitl...

cam boru Fr. tube de verre (fizik)

cam bölüm İng. showcase, show window, shop window Mal satan yerlerin ön bölümünde bunları alıcılara göstermek üzere düzenlenen camla örtülü bölüm.

cam çekimi İng. glass shot Sinema Yalnız bir bölümü yapılmış bir bezemi, cam üzerine çizilmiş resimle tümlemeye dayanan sinema hilesi.

---