bulucu

bulucu

a. 1. Kâşif. 2. Dedektör.

bulucu İng. heuristic
bulucu İng. defector

Genellikle çarpışma deneylerinde, belli bir yönden gelen çeşitli tanecikleri teker teker bulup saptamaya yarayan araç.

bulucu İng. inventor

Bir yaratı yapan kişi, yaratıcı.

bulucu İng. detector

1. Kimi ışınımların etkisiyle, gözlenebilir fiziksel değişimlere uğrayan araç ya da aygıt. 2-Elektrik dalgalarını bulmaya yarayan gereç.

bulucu Fr. détecteur

(fizik)

bulucu İng. detector, demodulator

TV. Değiştirim bulma işini gerçekleştiren aygıt.

bulucu İng. detector

1. fizik: Elektromanyetik dalgaları bulma işinde kullanılan aygıt. 2. kimya, işleyim: a. Çarpışım deneylerinde, belli bir yönden gelen çeşitli tanecikleri teker teker bulup saptamaya yarayan araç. b. Yeryağı aramalarında, delme işlemiyle ortaya çıkan toprak ya da çamurdaki hidrokarbonların varlığını denetleyen aygıt. 3. döşem: Bir döşemde gaz kaçağı olup olmadığını anlamaya, saptamaya yarayan aygıt.

Bulucu Fr. Détecteur

---

bulucu ile benzer kelimeler

ara bulucu a. Bir anlaşmazlıkta tarafları uzlaştıran kimse, aracı, uzlaştırıcı.

bulucu araştırma İng. discovering research Olgular arasında birlikte değişmeleri gözleyerek nedensellik ilişkileri kuran araştırma.

bulucu belgeleri İng. certificate of inventions Doğu Avrupa ülkelerinde, bütün hakları devlete vermeyi kabul edenlere verilen belge.

bulucu yöntemler İng. heuristics

değiştirim bulucu bk. bulucu

resim bulucu İng. picture demodulator TV. Resim imleri için bulma işini gerçekleştiren bulucu.

ses bulucu İng. sound demodulator TV. Ses imleri için bulma işini gerçekleştiren bulucu.

uçun bulucu İng. gas detector, gas tester

---