birlikte

birlikte

zf. 1. Bir arada, beraberce, hep beraber: “Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare” -T. Fikret. 2. Yanında, beraberinde: Kitabınızı birlikte getirdiniz mi? 3. Beraber: “Ahmet Vefik Paşa'nın telif tiyatro eserleri yazdığını bilmekle birlikte bunlar elimizde yoktur.” -M. And.


birlikte

Birlikte, beraber


birlikte ile benzer kelimeler

birlikte bölünmez sayılar, birlikte asal sayılar

Osm. héy'et-i umumiyesinde aslî adedler

(matematik)

bireyler arası birlikte değişirliknlik

İng. within individual covariation

birlikte anlamlı deyim

İng. syncategorematic expression

Tek başına anlamlı olmayıp, bir ya da birden çok yönetilen deyimle bir araya geldiğinde tek başına anlamlı bir deyimi oluşturan deyim; yöneten dizimsel türünden olan deyim. || Örn. 'ise', 'değil', 'ne...ne'...'bütün',...

...

birlikte asal sayılar

bk. birlikte bölünmez sayılar.

birlikte borçlu

müşterek borçlu.

birlikte çevirim

İng. single-system sound recording

Sinema Ses ile resmin aynı anda, aynı kuşak üzerine alınması. Ayrı çevirimin karşıtı.

birlikte çökme

İng. coprecipitation

Aslında çözünür olan türlerin, çökmekte olan katının yüzeyinde veya onun ile birlikte sürüklenerek taşınması.

birlikte dava

İng. joinder of parties (of plaintiffs, of defendents)

Yasada belli edilen nedenlere ve kurallara dayanarak, birden çok kişilerce birlikte açılabilen dava.


"birlikte" karakter analizi

  • birlikte, 8 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'i', 'r', 'l', 'i', 'k', 't', 'e', şeklindedir.
  • birlikte kelimesinin tersten yazılışı ' etkilrib' diziliminde gösterilir.

(b,e,i,k,l,r,t) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yatıştırabilmek

(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

nemcil bitkiler
İng. hydrophilous plants

İklime bağlı çevre koşullarından nem ve sudan hoşlanan, yapılarını buna göre düze

klornitrobenzen
İng. chloronitrobenzene

Formülü ClC6H4NO2 olan renksiz kristaller.

kalbini eritmek

acımasını sağlamak, yumuşatmak: “Edebiyat hocamız Ali Bey'in kalbini eritecek bir konu seçmeli, acıklı bir tarzda yazmalı.”

görüştürebilmek

(-i, -le) Görüştürme imkânı veya olasılığı bulunmak.

birlikte - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
b3
i1
r1
l1
i1
k1
t1
e1
Toplam puan değeri10