birli tümel-evetleme

birli tümel-evetleme İng. 1-place conjunction

Anaeklemi (…) tümel-evetleme eklemi olan bileşik önerme. || Birli tümel-evetleme ile birli evetleme eşdeğer eklemlerdir. (…) p = p olduğundan her yalınç önerme bir birli tümel-evetleme ile eşdeğerdir. Ancak p gibi bir yalınç önermenin (…) bileşik önermesi ile eşdeğer olması p nin kendisinin bileşik olmasını gerektirmez. (…)


birli tümel-evetleme ile benzer kelimeler

birli

sf. 1. Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan. 2. a. İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya pul, as.


İng. unary

bk. tekli

birli bağıntı

İng. 1- place relation

Küme ya da öbek.

birli buçuklu

Taban tahtasının bir buçuk misli kalınlığındaki tahta.

birli çekirdek açık önerme

İng. monadic nuclear open sentence

Birli yüklem olan F gibi bir değişmez ile x gibi bir değişkenden oluşan Fx biçimindeki birli açık önerme.

birli çelişirlik eklemi

İng. 1- place contradiction connective

Verilen bir önermeden Y değerinde bir önerme oluşturan birli doğrusal eklem.Doğruluk çizelgesi: (…)

birli eklem

İng. 1-place connective

Bir tek önermeden yeni bir önerme kurmaya yarayan yöneten deyim. || Dizimsel türü: p/p. Krş. birli geçerlilik eklemi, birli çelişirlik eklemiş değilleme eklemi, birli evetleme. Örn. (değilleme eklemi).

birli geçerlilik eklemi

İng. 1- place tautology-connective

Verilen bir önermeden D değerinde bir önerme oluşturan birii doğrusal eklem. Doğruluk çizelgesi:

birli gösterici

İng. monofilm

Sinema Çeşitli boylardaki filmlerden yalnız birini oynatabilen gösterici.


"birli tümel-evetleme" karakter analizi

  • birli tümel-evetleme, 20 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'i', 'r', 'l', 'i', ' ', 't', 'ü', 'm', 'e', 'l', '-', 'e', 'v', 'e', 't', 'l', 'e', 'm', 'e', şeklindedir.
  • birli tümel-evetleme kelimesinin tersten yazılışı ' emelteve-lemüt ilrib' diziliminde gösterilir.

(b,e,i,l,m,r,t,v,ü) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

dövüştürebilmek

(-i) Dövüştürme imkânı veya olasılığı bulunmak.

dövüştürebilme

a. Dövüştürebilmek işi.

çevrimsel bütçe
İng. cyclically balanced budget, cyclical budget

Çevrimsel bütçeleme görüşüne dayanarak hazırlanan bütçe.<

bitevür olmak

Tuhaflaşmak.