bireysel emeklilik

bireysel emeklilik, -ği

a. Bireylerin geleceklerini garanti altına almak için bankalar ve çeşitli finans kurumları aracılığıyla yaptıkları tasarruf.


bireysel emeklilik ile benzer kelimeler

emeklilik

, -ği

a. Emekli olma durumu, tekaütlük: “Hiç de haksız değilken emekliliğini istemekle kendi kendisini haksız çıkardı, diyorlar.” -N. F. Kısakürek.


İng. retirement

Kişilerin yasalarca belirlenen koşullarda belli b...

emeklilik çağı

a. Emekli olma zamanı: “Bir ilk mektepte, na kadar hocalık etti.” -S. Ayverdi.

emeklilik fonu

İng. pension fund

Çalışanlar ve işverenlerden fon toplayan ve bu topladığı fonları işleterek emekliye ayrılanlara ödeme yapmak için kullanan uzmanlaşmış kamu veya özel finansal kuruluş.

emeklilik sigortası

bk. yaşlılık sigortası

zorunlu emeklilik

, -ği

a. Yasalarda şartları belirlenmiş mecburi emeklilik.

bireysel

sf. Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî.


İng. individual

Bireye ilişkin, bireye bağlı olan.


ferdî.

bireysel ahlak felsefesi

Bireyin gelişmesini göz önünde bulunduran, kişiliği, sorumluluğu içinde bireyin kendini gerçekleştirmesini ve bireyin mutluluğunu erek edinen ahlak öğretileri. Karşıtı bk. toplumsal ahlak felsefesi

bireysel alan kotalaması

İng. individual field quota

Her bir çiftçinin belirli bir ürün için işleyeceği ençok ekim alanının belirlenmesi. krş. bireysel kota, bireysel miktar kotalaması


"bireysel emeklilik" karakter analizi

  • bireysel emeklilik, 18 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'i', 'r', 'e', 'y', 's', 'e', 'l', ' ', 'e', 'm', 'e', 'k', 'l', 'i', 'l', 'i', 'k', şeklindedir.
  • bireysel emeklilik kelimesinin tersten yazılışı ' kililkeme lesyerib' diziliminde gösterilir.

(b,e,i,k,l,m,r,s,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

besteleyivermek

(-i) (besteleyi'vermek) Çabucak bestelemek.

yürek beslenimi
Fr. Cardiotrophie
varsayabilmek

(-i) (va'rsayabilmek) Varsayma imkânı veya olasılığı bulunmak.

tasarlayabilmek

(-i) 1. Tasarlama imkânı veya olasılığı bulunmak. 2. Tasarlamayı becermek.

sürükleyebilmek

(-i, -e) 1. Sürükleme imkânı veya olasılığı bulunmak. 2. Sürüklemeye gücü yetmek.