bilmece

bilmece

a. 1. Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma: “Karşılıklı bilmece sormaya dayanan seyirlik oyunlar da vardır.” -M. And. 2. mec. Bilinmeyen şey, muamma: “Basit cümleleri bile anlamak güç olurken istihza bir bilmeceye döner.” -A. Ş. Hisar.


bilmece İng. riddle

Toplantılarda, bireylerin bir eğitim, öğretim, eğlence ve ussal gelişim aracı olarak, geleneksel yöntemler uyarınca, birbirlerine sorarak yanıt istedikleri nesne, canlı ya da doğaüstü varlıklarla ilgili evrensel soru tipine verilen ad. (Uzun bir evrimin izlerini taşıyan bilmecelerin temeli çözümlenebilir bir yapıya dayanmaktadır. Bu nedenle bilmecelerde sorular; betimsel bir düzey içinde abartılarak, tersine çevrilerek, değiştirilerek açıklanmaktadır.) bk. Oedipus bilmecesi, kutsal kitap bilmecesi, yapma bilmece, koşuklu bilmece, gerçek bilmece.


bilmece Osm. Lügaz

Kapalı bir şekilde söylenerek ve ondan ne kastedildiği sorularak yapılan söz oyunu.


bilmece Osm. muamma

1. Adları, kavramları, değişik söyleyişler, anlatışlar içinde gizleyen, divan çağı söz oyunu. Ör. IV. Murat'ın bilmecesi / Bir kal'a-ı muallaka içinde oldu derya / Ol kal'anın içinde bir balık eylemiş ca / Tutar ağzında balık bir gevher-i yegane / Durdukta gevher anda balığı eyler ifna / Attı (Murat) bu nazmı meydan-ı şairana / Her kim dilerse mansıp fethede buna rana. / Çözümü şöyle olmuş; (Kandil) kal'a şahım (rugan) içinde derya / Balık (fitil) oluptur içinde eylemiş ca / Oldu (alev) ağızda bir gevher-i yegane / Durup yanında her şep balığı eyler ifna / Va'd eylemişsin ey şah kâşiflere inayet / Çavuşluk ve zeamet ister (CİHADİ) saha / 2. Ortak halk yazını türlerinden biri olup, bir nesnenin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o nesnenin ne olduğunu, dinleyene bırakan bir söz dizini; küçük ve hafif muamma (uyaklı ve düzyazı biçimleri vardır). Ör. / Bir tas yoğurdum var; yarısı ak yarısı kara. (Göz) / Sarı tavuk dalda yatar, dal kırılır yerde yatar. (Ayva)


Bilmece

Diyarbakır ili, Çınar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Bilmece

Samsun ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


bilmece ile benzer kelimeler

betimsel bilmece

İng. descriptive riddle

Bilmecelerin büyük bir çoğunluğunu oluşturan ve yanıtlanması istenen soruları, betimsel bir düzen içinde yönelten bilmece türü. bk. bilmece, krş. koşuktu bilmece, değişmeceli bilmece.

bilmece çözmek

1) bilmecenin cevabını bulmak: “Rica etsem şu küçük bilmeceyi benim için çözer miydiniz?” -E. Şafak. 2) mec. zor bir işi başarmak.

bilmece düzünü

İng. rhythm of the riddle

Bilmeceleri oluşturan sözcüklerin düzenli bir biçimde söylenişi, bk. bilmece, krş. koşuklu bilmece, bilmeceli türkü.

bilmece gibi konuşmak

açık, anlaşılır bir biçimde konuşmamak.

bilmece muhaveresi

(Kar.): Karagöz ile Hacivat arasında geçen bilmeceli yarışma ya da söyleşme.

bilmece oturumları

İng. riddling sessions

Eğitim, öğretim, eğlence ile birlikte ussal gelişim ve büyüsel amaçlarla yapılan bilmeceli toplantılar, bk. bilmece, büyülü bilmece.

bilmece söyleşmesi

Karagöz ile Hacivat arasında geçen bilmeceli yarışma ya da söyleşme.

büyülü bilmece

İng. magical riddle

Yapıları, bazı doğa ve toplum olaylarının küçük birer benzetimi üzerine kurulan ve yılın belirli günlerinde bir takım doğa ve toplum olaylarının gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi için sorularak yanıtlandırılan bilmece türü. (Bu tür bil...


"bilmece" karakter analizi

  • bilmece, 7 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'i', 'l', 'm', 'e', 'c', 'e', şeklindedir.
  • bilmece kelimesinin tersten yazılışı ' ecemlib' diziliminde gösterilir.

(b,c,e,i,l,m) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

nemcil bitkiler
İng. hydrophilous plants

İklime bağlı çevre koşullarından nem ve sudan hoşlanan, yapılarını buna göre düze

içice biçimler
İng. Inset terraces

Arka arkaya birçok aşındırma bölümlerinde, koyağın iki yakasındaki eski koyak tabanlar

boyun bilmecesi
İng. neck-riddle

Kuzey Avrupa ile kimi Afrika toplumların da dolaşan ve ortak bir söylentiye göre de onu ç

boncilos étmek

Baş eğmek: Ölürem boncilos etmem.

zaman belirteci

a. db. Zaman zarfı.


İng. adverbe of time

(Derleme.. zaman zarfı) Bi

bilmece - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
b3
i1
l1
m2
e1
c4
e1
Toplam puan değeri13