biçmek

biçmek, -er

(-i) 1. Belli bir biçim vererek kesmek: Tahta biçmek. 2. Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek: “Entari biçmek istiyorum. Prova yapmak istiyorum. Makine öğrenmek istiyorum.” -A. Kutlu. 3. Ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine ile kesmek. 4. mec. Yaylım ateşiyle öldürmek. 5. mec. Değer, paha, fiyat belirlemek. 6. mec. Tahmin etmek, kestirmek: “Her denizci gibi onun da yol yol kırışmış yüzüne bir yaş biçmek zordu.” -A. Erhat.

biçmek

Biçmek, bir konu hakkında düşünerek karar vermek

biçmek Alm. Bein stellen

Karşı takım oyuncusunu tekme ile yere yıkmak, ayaklarını yerden keserek onu düşürmek.

biçmek

Kesmek, kökünü kazımak.

---

biçmek ile benzer kelimeler

don biçmek, (ton biçmek) Elbise kesmek

an biçmek Tarla kenarındaki otları biçmek.

anız biçmek anızı ve tarla kenarındaki otları biçmek. 1. Ekin biçildikten sonra, tarlada kalan saplarla, aralarında kalan otları biçmek. 2. Tarla kenarındaki hendek, ark ve yol gibi yerlerdeki otları biçmek, yolmak.

(birinden veya bir şeyden) pay biçmek durumu bir kişi veya bir şeyin durumu ile karşılaştırıp yargıya varmak.

değer biçmek bir şeyin değerini belirtmek, bir şeye değer koymak.

ekip biçmek tarım yapmak.

fiyat biçmek bir değer için ödenecek para karşılığını belirlemek: Bu yazmaya ne fiyat biçersiniz?

hedede biçmek Korkutmak: Beñe hedede biçî.

---