bele

bele

Yüzü beyaz koyun.

bele

1. İki kardeş çocukları, kuzen. 2. Teyze, hala.

bele

Böyle.

bele

Belâ.

bele

Kundak, çocuk bezi.

bele

< bu+eyle/ile: böyle. || böle || beyle || boyle || böyle || belece: böylece: || beleliginen: Böyle davranmakla || belelügünnen

bele

Böyle, bk. böle

bele

Teyze çocuğu, krş. böle

bele

Böyle, bk. böle, böyle

bêle

Böyle, şu şekilde

bele ile benzer kelimeler

Açıklı koyulu.

Gelişigüzel (yapılan iş için).

Pek çok

Bel işçiliğine, bel ile çalışmaya gitmek.

İng. foul by holding

Karşı takım oyuncusunun beline sarılıp durdurulması biçimindeki sapkı. bk. sapkı.

Öyle böyle

seçebilmek (-i) Seçme imkânı veya olasılığı bulunmak: Şimdi gel de, bu hepsi birbirine benzeyen karı, kız kalabalığı içinde ma
sarınabilmek (-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.
helle basmağ Yuha çekmek.
devamlı borçlar bk. sürekli borçlar
Brucella suis İng. brucella suis Domuzlarda brusellozise neden olan hastalık etkeni.