bel

bel

(I) a. hlk. İşaret.

II) a. 1. anat. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm: “Kolum, boynundan beline doğru kayıyor.” -Y. Z. Ortaç. 2. anat. Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi: Bel ağrısı. 3. anat. Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası. 4. Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer: “Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola?” -Halk türküsü. 5. Geminin orta bölümü. 6. Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm.

III) a. fizy. Meni.


bel Far. bel

(IV) a. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı.

V) a. (Graham Bell özel adından) fiz. Ses şiddetiyle ilgili birim.


bel Fr. Bel
bel

İşaret, nişan: Bizim kuzulara bel ettim.


bel

1. Meni, sperma. 2. Omurga.


bel

1. bk. belen (I)-1. 2.bk. belen (I)-2. 3. Dağ silsilesi, sıradağ. 4.bk. belen (I)-4.


bel

Tarlanın ortası: Bizim tarlanın beli çukurdur.


bel

Suların ayırım yeri.


bel

Seviye: İki köyde bir belde.


bel

Davar sağılan yer.


bel

Çelik oyununun bir bölümü.


bel

Ateş küreği.


bel

Çocuğun anne karnında boğulmasına sebep olan bir hastalık.


bel

Tepe, yüksek yer, üzeri yassı tepe, ufak tepe.


bel

Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği.


bel

Dağ üzerindeki yüksek geçit, yol, dönemeçli, dik dağ yolu


bel

Nişan


bel

1. İki tepe arasındaki geçit veren alçak yer. 2. Orta, orta bölüm: Tarlanın beli. 3. Sırt, yamaç.


bel

İm.


bel

Kürek, geçit


bel

Sapında ayak yeri olan metal kürek; geçit; orgasm; bel


bel

Çapalama aleti


bel

Toprağı kazmakta kullanılan bir cins kürek


bel

Belirti, iz, işaret


bel İng. waist

Vücudun göğüs ile karın bölgeleri arasında kalan kuşak kısmı.


bel

bk. boyun.


bel Osm. katan

(biyoloji)


bel Fr. bêche

(tarım)

I) Tarlayı altüst yapmakta kullanılan araç. (Özgüney, Yalova, Küçükkabaca *Uluborlu -Isparta)

II) 1. Bağ ve bahçelerde toprağı alt üst yapmakta kullanılan araç. (Özgüney *Yalvaç; Küçükkabaca *Uluborlu -Isparta) 2. Ev döşemesi. (Kayalık *Susuz -Kars) 3. Ev tavanı. (Bölükbaşı *Selim -Kars)


bel ile benzer kelimeler

bel bel

zf. hlk. “Aptalca, anlamsızca, donuk bir biçimde bakmak” anlamlarındaki bakmak deyiminde geçen bir söz.

bel bel etmek

İşaret koymak, işaretlemek.

bol bol yiyen bel bel bakar

“kazandığını ölçüsüzce harcayan ve ilerisi için bir şey artırmayan kişi, kazançsız kaldığında acıklı bir duruma düşer” anlamında kullanılan bir söz.

aşak bel

Dağın yukarısı.

bel ağacı

1. Keten liflerini dolayarak ip, sicim veya halat haline getirmeye yarayan araç. 2. Ağır yük konulduğu zaman, eğrilmeye engel olmak için arabanın altına ve ortasına konulan ağaç. 3. Bel yapmak için kullanılan bir çeşit ağaç. 4. At ve eşeğe palanla odun yüklerken ip takmak için...

bel ağrısı

a. Bel çevresinde oluşan ve duyulan ağrı.

bel alıştırması

Beli güçlendirmek için, ayaklar açıkken, yerde duran gülleyi eğilip alma ve baş üzerine kaldırıp indirme biçiminde yapılan alıştırma.

bel altı

Uçurumların, yarların ve bazı dağların altında görülen oyuk, barınak yer.


"bel" karakter analizi

  • bel, 3 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, l harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'e', 'l', şeklindedir.
  • bel kelimesinin tersten yazılışı ' leb' diziliminde gösterilir.

(b,e,l) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

seçebilmek

(-i) Seçme imkânı veya olasılığı bulunmak: “Şimdi gel de, bu hepsi birbirine benzeyen karı, kız kalabalığı içinde ma

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

helle basmağ

Yuha çekmek.

devamlı borçlar

bk. sürekli borçlar

Brucella suis
İng. brucella suis

Domuzlarda brusellozise neden olan hastalık etkeni.

bel - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
b3
e1
l1
Toplam puan değeri5