başına bela almak

başına bela almak

bir sorunla karşılaşmak, kötü bir duruma düşmek: “Al başına belayı, bir de hasta bakıcılık edeceğiz.” -Z. Selimoğlu.


başına bela almak ile benzer kelimeler

başına bela açmak

kötü bir olay dolayısıyla dert sahibi olmak: “Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir.” -N. Araz.

başına bela olmak (veya kesilmek)

sıkıntı vermek, tedirgin etmek, musallat olmak: “Yazdığın mektuplar, yaptığın itiraflar, anlattığın sırlar cümleten başına bela olur sonradan.” -E. Şafak.

deli ile çıkma yola, başına getirir bela

“deli, kendisiyle arkadaşlık edenin başına çeşit çeşit dert açar” anlamında kullanılan bir söz.

elini almak, (elin almak, elin eline almak)

Elinden tutmak, elinden yapışmak, yardım etmek.

gülünceğe almak, (gülünce almak, temaşaya almak)

Maskaraya, alaya almak.

dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir

“dağ başında kışın fırtına eksik olmadığı gibi kişinin yaşamında da yıpratıcı olaylar eksik olmaz” anlamında kullanılan bir söz.

darısı ... başına (veya darısı başına)

bir başarı, bir mutluluk başkası için istendiğinde söylenen bir söz: “Geçenlerde, darısı dostlar başına, kızını everdi.” -H. Taner.

bela

Ar. bel¥

a. (:, l ince okunur) 1. İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum: Kumar, toplum için büyük bir dır. 2. Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse: “Hayatta dipdiri yanmak sından da kurtulmuştum.” -Y. K. Beyatlı. ...


"başına bela almak" karakter analizi

  • başına bela almak, 17 karakter ile yazılır.
  • b harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'b', 'a', 'ş', 'ı', 'n', 'a', ' ', 'b', 'e', 'l', 'a', ' ', 'a', 'l', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • başına bela almak kelimesinin tersten yazılışı ' kamla aleb anışab' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,k,l,m,n,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yaşanılabilmek

(nsz) Yaşanılma imkânı veya olasılığı bulunmak: “Dünyanın bir ucunda ölüp öbür ucunda yaşanılabileceğine benim aklım

yanbaşı gelmek

1. Tokuşmak, çarpışmak. 2. Denk gelmek, müsavi gelmek.

yakınlaşabilmek

(nsz, -e) Yakınlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.

yakınlaşabilme

a. Yakınlaşabilmek işi.

taşınabilmek

(nsz) 1. Taşınma imkânı veya olasılığı bulunmak: “İstisnasız tüm mezarlar, şehrin başka başka noktalarına taşınabili