Auger etkisi

Auger etkisi İng. Auger effect

Bir ya da birkaç elektronun dış katmandan saçılması sonucu, iyonlaştırılmış atomun iç katmandaki asıl düzeyine dönmesi.


Auger etkisi ile benzer kelimeler

Auger elektronu

İng. Auger electron

Auger etkisiyle yayınlanan elektron.

ağıl etkisi

İng. halo effect

TV. Filmdeki ağıla benzer durumu televizyon görüntüsünde oluşturan elektriksel etki.

alıştırma etkisi

İng. practice effect

Önceden uygulanan bir testle ilgili olarak edinilen deneyin, daha sonra uygulanan aynı ya da benzeri test sonuçları üzerindeki etkisi.

ana izlenimlerinin etkisi

İng. influence of maternal impression

Annenin gebelik dönemindeki yaşantı, duygu ve düşüncelerinin gelişen dölütü doğrudan doğruya etkilediği kanısı. (Bilimsel dayanağı yoktur.)

ardaşlık etkisi

İng. seguence effect

Bir deneyde izlenen basamakların, aynı deneklere uygulanan işlemler üzerindeki etkisi.

artık işlem etkisi

İng. residual treatment effect

(Deneysel tasarım) Ardı ardına gelen dönemlerde, aynı denek üzerinde yürütülen deneyler için bir dönemden sonraki dönemlere geçen deneysel işlem etkileri.

ay ışığı etkisi

İng. moonlight effect

Sinema Genellikle yazın güneşin en parlak olduğu öğle vakti, pankromatik filmin kırmızı ya da koyu kırmızı bir süzgeçle ve hafifçe düşük ışıklı olarak kullanılmasıyla görüntüde ay ışığı sağlama.

ayla etkisi

İng. halo effect

Kişinin, bir özelliğini değerlendirirken, değerlendiricinin öteki kişilik özelliklerinin ya da kişiliğin tümünün olumlu ya da olumsuz yönde etkisinde kalması.


"Auger etkisi" karakter analizi

  • Auger etkisi, 12 karakter ile yazılır.
  • A harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'A', 'u', 'g', 'e', 'r', ' ', 'e', 't', 'k', 'i', 's', 'i', şeklindedir.
  • Auger etkisi kelimesinin tersten yazılışı ' isikte reguA' diziliminde gösterilir.

(a,e,g,i,k,r,s,t,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

Warburg etkisi
İng. Warburg effect

1. Yüksek orandaki oksijen sebebiyle fotosentezin engellenmesi. 2. Tümörlerin çoğunda

usanç getirmek

usanacak duruma gelmek: “Efendim, Tanrı'nın günü aynı pilava kaşık sallamaktan usanç getirmişsindir.” -E. E. Talu.

sorgulatabilmek

(-i) Sorgulatma imkânı veya olasılığı bulunmak.

negatif kurgusu
İng. negative editing (assembly), matching (negative)

Sinema Ana negatifi, en son biçimini almış po

mutlak gliserin
İng. absolute glycerol

Susuz gliserin, saf gliserin.

Auger etkisi - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
a1
u2
g5
e1
r1
e1
t1
k1
i1
s2
i1
Toplam puan değeri17