artınsal iletkenlik

artınsal iletkenlik İng. cationic conductance

Yarıiletkenlerde, artınların devinimleriyle oluşturulan yükünsel iletkenlik.

artınsal iletkenlik ile benzer kelimeler

İng. super conductance

Salt sıfıra çok yakın sıcaklıklarda metallerin gösterdiği en büyük iletkenlik.

Osm. anyonik iletkenlik

Yarı iletkenlerde eksinlerin devinimleriyle oluşan yükünsel iletkenlik.

İng. electrical conductivity

Bir özdeğin özdirencinin tersi; özdeğin iletkenliğinin ölçüsü.

İng. electrolytic conductivity

Bir elektrolit çözeltisinde direncin tersi, S.m (1 mho=1S, 1 mhom=100 S.cm). Elektriğin iyonların göç etmesi ile taşınması.

İng. electronic conductance

Metallerin yapısında bulunan değerlik elektronlarının ötelenme devinimleriyle oluşan elektriksel iletkenlik.

İng. equivalent conductance

Aralarındaki uzaklık 1 cm. olan ve yüzeyleri yeterince büyük iki elektrot arasında bulunan bir eşdeğer-gram elektrolitin iletkenliği.

İng. effective conductance

Bir dalgalı akımın erke birleşeninin çevrimdeki toplam yük-süren kuvvete oranı,

İng. thermal conductivity

Bir özdeğin birim kesitinden, birim zamanda ne ölçüde ısı geçebildiğini ölçen nicelik.

İng. thermal conductivity

Bir cismin iletimle ısı aktarım hızı.

'a', 'r', 't', 'ı', 'n', 's', 'a', 'l', ' ', 'i', 'l', 'e', 't', 'k', 'e', 'n', 'l', 'i', 'k', şeklindedir.
artınsal iletkenlik kelimesinin tersten yazılışı ' kilnekteli lasnıtra' diziliminde gösterilir.

yeterlik sınavı a. 1. Devlet görevlisi olarak alınmada ve bu görevde yükselmede uygulanan sınav. 2. eğt. Üniversitede doktora
yanlı kestiriri İng. biassed estimator (kuramsal istatistik) Beklenen değeri, evrendeğere eşit olmayan kestirici. bk. yan.
vergi kalıntısı İng. arrears of tax Ödenmemiş ya da alınmamış vergiler.
sürekli bayıntı Fr. Cataphora
sinemalaştırmak (-i) Sinema durumuna getirmek.