artık akım

artık akım İng. residual current

Damlayan civa elektrotta görülen eser safsızlıklardan da ileri gelebilen, küçük, faradayik olmayan akımlar.


artık akım ile benzer kelimeler

artık

, -ğı

a. 1. Bir şey harcandıktan sonra artan bölümü: Kumaş artığı. 2. Kalan veya artan bölüm: “Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı.” -Y. Atılgan. 3. sf. İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan. 4. sf. Daha ço...

artık açıklama

Fr. epéxégèse

Esasen kendi kendine anlaşılan bir ifadeye katılmış açıklayıcı söz (ARTIK AÇIKLAMALI, Epéxégétique).

artık alan

İng. corridor

Çiftlerde oyun içi sayılan ve tekler alanının iki yanında, tek ve çift oyun alanlarının yan çizgileri arasında kalan 1,37 m. enindeki alan bölmeleri.

artık bilgi

İng. redundant information

Gösteriminde artıklık bulunan bilgi.

artık bölüğü

İng. residue class

Bir eşleşimi sağlayan sayıların kümesi.

artık cisimler

İng. corpusculum residuale

anat. Metabolizma sonucu hücre sitoplazmasında biçimlenen ve yaşlanma pigmentinin otofajik vakuollerde toplanması.

artık çalışma

İng. overtime, overtime hours

1. Yasa ile sınırlandırılan olağan süreden daha çok çalışma. 2. Görevliyi, işçiye yapılagelen işin önemi, ivediliği gibi nedenlerle kendi onamı da alınarak yasasında belirtilen sınırları aşmamak üzere olağandan çok çalıştırma.<...

artık değer

a. ekon. İşçinin, iş gücünün karşılığı olarak ödenen değerin üzerinde ürettiği ve işverenin, karşılığını ödemeksizin sahip olduğu ek değer.


İng. surplus value

Marksist kuramda emeğin, değişken sermayenin üzerinde üretim...


"artık akım" karakter analizi

  • artık akım, 10 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'r', 't', 'ı', 'k', ' ', 'a', 'k', 'ı', 'm', şeklindedir.
  • artık akım kelimesinin tersten yazılışı ' mıka kıtra' diziliminde gösterilir.

(a,k,m,r,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

termit kaynağı
İng. thermite weld

Termit kaynağı yapma işlemi sonucu oluşmuş kaynak.

zıbırtmak

Budamak.


Sövmek, atıp tutmak.


Kavga, çatışma, tartışma sırasında ka

yıktırma

a. Yıktırmak işi.

yatıştırabilmek

(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

toplaştırmak

(-i) Toplamak, bir araya getirmek: “Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir.” -A. B

artık akım - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
a1
r1
t1
ı2
k1
a1
k1
ı2
m2
Toplam puan değeri12