aramakla bulunmaz

aramakla bulunmaz

“çok değerli ancak rastlantı ile ele geçer” anlamında kullanılan bir söz.


aramakla bulunmaz ile benzer kelimeler

at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz

“bir işi başarabilmek için gerekli olan koşullar her zaman eksiksiz olarak ele geçmez” anlamında kullanılan bir söz.

bulunmaz

sf. Eşsiz, nadir, kıymetli: “Konuşmamız boyunca bunun benim için fırsat olduğunu yineleyip durdu.” -A. Ümit.

bulunmaz Bursa (veya Hint) kumaşı

alay çok az bulunduğu ve çok değerli olduğu sanılan şey: “Nuri'ye gelince bulunmaz bir Hint kumaşı sayılmazdı o da.” -O. Rifat.

ecele çare bulunmaz

“ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır” anlamında kullanılan bir söz.

elde bulunan beyde bulunmaz

“beylerde olmayan öyle şeyler vardır ki halkta bulunur” anlamında kullanılan bir söz.

elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz

“kişi yalnızca kendi kazancına güvenmeli, başkasının yardımını beklememelidir” anlamında kullanılan bir söz.

herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz

“herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı” anlamında kullanılan bir söz.

olacakla öleceğe çare bulunmaz

“insanın alnına yazılmış olan şeyler önlenemez” anlamında kullanılan bir söz.


"aramakla bulunmaz" karakter analizi

  • aramakla bulunmaz, 17 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, z harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'r', 'a', 'm', 'a', 'k', 'l', 'a', ' ', 'b', 'u', 'l', 'u', 'n', 'm', 'a', 'z', şeklindedir.
  • aramakla bulunmaz kelimesinin tersten yazılışı ' zamnulub alkamara' diziliminde gösterilir.

(a,b,k,l,m,n,r,u,z) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

zifiri bulanmak

Hoşa gitmemek.

nükleer bozunma
İng. nuclear disintegration

Bir çekirdeğin, enerji yayınlayarak, bir veya daha fazla çekirdeğe ya da parça

karbonsuzlaşma
İng. decarburization

Isıl işlem sırasında, havanın ya da fırın atmosferlerinin karbonsuzlaştırıcı etkileri

inkıraz bulmak

batmak, çökmek, dağılmak, yok olmak, son bulmak.

burnu sızlamak

duygulanmak: “Orada zaman zaman sebepsiz yere burnu sızlardı insanın.” -M. Mungan.