ara çekim

ara çekim İng. cut-away (shot), intercut, protection shot

Sinema/TV. Belirli bir olguyu yansıtan çekimler arasında bununla doğrudan doğruya ilişkisi olmayan, dolayısıyla izleyicinin dikkatini bu olgudan başka bir noktaya kaydıran çekim.


ara çekim ile benzer kelimeler

üşbu ara, (işbu ara)

Bura.

açıklayıcı çekim

İng. explanatory shot

Sinema/TV. Bir yapıtın belirli bir noktasını aydınlatmak amacıyla eklenen çekim.

ağır çekim

a. 1. Film gösteriminde hız düşürerek yapılan iş. 2. zf. mec. Yavaş bir biçimde: Usta geldi.


İng. slow motion

bağlayıcı çekim

İng. cut-in scene, bridging shot, matching shot, linking shot, cover shot, splicing scene, cut-away

Sinema Bir görünçlüğün kurgusunda zaman ya da akıcılık yönünden duyulan boşluğu doldurmak için kullanılan çekim.

baş aşağı çekim

İng. reverse shot

Sinema Herhangi özel bir durumu yansıtmak amacıyla, alıcının, yatay ekseni üzerinde tersine döndürülerek baş aşağı çalıştırılması sonucu, görüntülerin çerçeve içinde baş aşağı göründükleri çekim.

betimleyici çekim

İng. descriptive shot (scene)

Sinema/TV. Bir yerin görünüşünü aktarmak, olgunun içinde geçtiği doğa parçasını, bezemi tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen çekim.

buğ çekim

Fr. Humage

çarpıcı çekim

İng. flash, quick shot

Sinema/TV. Gerek kısalığı gerek özü yönünden seyirci üzerinde sarsıcı, vurucu bir etki yapmak üzere hazırlanmış, çok kez ayrıntı ya da baş çekiminden oluşan çekim çeşidi.


"ara çekim" karakter analizi

  • ara çekim, 9 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, m harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'r', 'a', ' ', 'ç', 'e', 'k', 'i', 'm', şeklindedir.
  • ara çekim kelimesinin tersten yazılışı ' mikeç ara' diziliminde gösterilir.

(a,e,i,k,m,r,ç) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

zaman çekerliği

bk. Çekerlik.

kireç kaymağı

a. kim. Bazı eşya ve yerleri mikroplardan arıtmakta, çamaşırları ağartmakta kullanılan, sarımsı beyaz renkte ve klor k

işden çıkarma
İng. lock-out

Ekonomik durumu kötüye giden işverenin bu nedenle ya da başka düşüncelerle ve iş alanını dar

hayat geçirmek

yaşamak, varlığını sürdürmek: “Gayet parlak ve kibar bir hayat geçiriyordu.” -Ö. Seyfettin.

geçici koruma
İng. temporary protection

Sergilerde sergilenen markalarla bulguları, bu sergiler süresince ya da geçici b

ara çekim - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
a1
r1
a1
ç4
e1
k1
i1
m2
Toplam puan değeri12