anlam koyutu

anlam koyutu İng. meaning postulate

Bir arada tanım görevinde olan ilksavlardan her biri.


anlam koyutu ile benzer kelimeler

koşutluk koyutu

İng. parallel postulate

İki doğru bir çaprazla kesildiğinde çaprazın bir yanında oluşan iç açıların toplamı düz açıdan kesinlikle küçükse, bu doğrular uzatıldıklarında çaprazın söz konusu yanında kesişirler» olarak belirtilen koyut. Anlamdaş. Öklit , öklit ...

Öklit koşutluk koyutu

İng. Euclid's postulate of parallels

bk. koşutluk koyutu.

Öklit koyutu

İng. Euclid's postulate

bk. koşutluk koyutu.

anlam

a. dil b. 1. Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör. 2. man. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.


anlam alanı

İng. semantic field

Zihinde aynı veya birbirine yakın kavramlar oluşturan kelimelerin meydana getirdikleri ortak alan: ülkü, hedef, gaye, maksat, ideal; kırılmak, incinmek, gücenmek, darılmak, küsmek; kesmek, koparmak, biçmek, üzmek, yolmak vb.

anlam aykırılığı

a. db. Karşıt anlamlı kelimelerin, sözlerin bir araya gelmesi.


Fr. Contresens

1. Bir metinden çıkarılan anlamın asıl anlama uygun olmaması. 2. Okumada, söylemede, deyitlemede, alınan tavrın, ağızdan çıkan sözlerdeki anl...

anlam bayağılaşması

a. db. Anlam kötüleşmesi.


İng. pejorative

(Derleme. mana bayağılanması) Bazı sözcüklerin gerçek anlamlarının, yerine göre, bayağı ve kötü anlama kayması: Herif (kaba dilde erkek) , kabak (aptal, kaba adam) , uşak (emir ...

anlam benzerliği

İng. resemblance point of view of meaning

Markaların anlamca birbirine benzer olma özelliği (manda-dombay gibi).


"anlam koyutu" karakter analizi

  • anlam koyutu, 12 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, u harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'n', 'l', 'a', 'm', ' ', 'k', 'o', 'y', 'u', 't', 'u', şeklindedir.
  • anlam koyutu kelimesinin tersten yazılışı ' utuyok malna' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,n,o,t,u,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yumuşak tonlama

bk. Tonlama

yontulmuş kukla
İng. carved wood

Yontularak yapılmış kukla.

yontulmak

(nsz) 1. Yontma işi yapılmak veya yontma işine konu olmak: “Taşın nasıl yontulacağını gösterdin, unuttun mu?” -N

yontulmadık

İnceliksiz (kimse).

yontuklaşma
Alm. Einrumpfung

(coğrafya)


İng. peneplanation

Bir yon

anlam koyutu - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
a1
n1
l1
a1
m2
k1
o2
y3
u2
t1
u2
Toplam puan değeri17