anlam karşıtlığı

anlam karşıtlığı İng. contrary sense

Karşıt anlamlı sözcüklerin bilerek bir araya getirilmesi


anlam karşıtlığı ile benzer kelimeler

Batı Karşıtlığı

İng.Anti-Westernism Alm.Anti-Westernism Fr.Anti-occidentalisme

belirti karşıtlığı

Lat. antilopia

Antilopi.

kent-köy karşıtlığı

İng. antithesis of town and country

Kırsal alanların her yönden geri kalmışlığı ile kentlerin ve özellikle büyük kentlerin göreceli olarak gelişmişliği arasındaki çelişki.


İng. antithesis of town and country

uyandırım karşıtlığı

Fr. Contre-stimulation

anlam

a. dil b. 1. Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör. 2. man. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.


anlam alanı

İng. semantic field

Zihinde aynı veya birbirine yakın kavramlar oluşturan kelimelerin meydana getirdikleri ortak alan: ülkü, hedef, gaye, maksat, ideal; kırılmak, incinmek, gücenmek, darılmak, küsmek; kesmek, koparmak, biçmek, üzmek, yolmak vb.

anlam aykırılığı

a. db. Karşıt anlamlı kelimelerin, sözlerin bir araya gelmesi.


Fr. Contresens

1. Bir metinden çıkarılan anlamın asıl anlama uygun olmaması. 2. Okumada, söylemede, deyitlemede, alınan tavrın, ağızdan çıkan sözlerdeki anl...

anlam bayağılaşması

a. db. Anlam kötüleşmesi.


İng. pejorative

(Derleme. mana bayağılanması) Bazı sözcüklerin gerçek anlamlarının, yerine göre, bayağı ve kötü anlama kayması: Herif (kaba dilde erkek) , kabak (aptal, kaba adam) , uşak (emir ...


"anlam karşıtlığı" karakter analizi

  • anlam karşıtlığı, 16 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'n', 'l', 'a', 'm', ' ', 'k', 'a', 'r', 'ş', 'ı', 't', 'l', 'ı', 'ğ', 'ı', şeklindedir.
  • anlam karşıtlığı kelimesinin tersten yazılışı ' ığıltışrak malna' diziliminde gösterilir.

(a,k,l,m,n,r,t,ğ,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yoğunlaştırmak

(-i) Yoğun duruma getirmek, teksif etmek.


Fr. Condenser
olağanlaştırmak

(-i) Olağan duruma getirmek.

bağnazlaştırmak

(-i) Bağnazlaşmasına yol açmak.