anlam iyileşmesi

anlam iyileşmesi

a. db. Kötü ve olumsuz anlamı olan bir kelimenin zamanla iyi anlam kazanması.


anlam iyileşmesi İng. meliorative

Kötü anlamlı bir kelimenin zamanla iyi bir anlam kazınması olayı: ET.’de çok defa yablak «kötü, fena» kelimesi ile birlikte kullanılan yabız yablak «kötü, fena» anlamından XVI. yüzyıldan sonraki gelişme ve ses değişmesi ile bugün TT.’de yavuz şekline ve «iyi, yiğit, kahraman» anlamlarına dönüşmüş olması gibi. Yavuz Sultan Selim; O yavuz adamdır vb. Yahşı «iyi» kelimesinin zıt anlamlısı olan yaman «kötü» kelimesindeki anlam iyileşmesi de yavuz’a paralel bir gelişme göstermiştir. Aynı gelişme ET. emgek «ızdırap, eziyet, mihnet» emgek emgenmek «acı çekmek, ızdırak çekmek» kelimesinden değişen emek «çekilen zahmet, herhangi bir iş için gösterilen özen, harcanan beden ve kafa gücü» kelimesi için de söz konusudur: Bu gelişmede onun büyük emeği vardır vb.


anlam iyileşmesi ile benzer kelimeler

ikincil yara iyileşmesi

İng. healing by second intention

İkinci derece iyileşme.

anlam

a. dil b. 1. Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör. 2. man. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.


anlam alanı

İng. semantic field

Zihinde aynı veya birbirine yakın kavramlar oluşturan kelimelerin meydana getirdikleri ortak alan: ülkü, hedef, gaye, maksat, ideal; kırılmak, incinmek, gücenmek, darılmak, küsmek; kesmek, koparmak, biçmek, üzmek, yolmak vb.

anlam aykırılığı

a. db. Karşıt anlamlı kelimelerin, sözlerin bir araya gelmesi.


Fr. Contresens

1. Bir metinden çıkarılan anlamın asıl anlama uygun olmaması. 2. Okumada, söylemede, deyitlemede, alınan tavrın, ağızdan çıkan sözlerdeki anl...

anlam bayağılaşması

a. db. Anlam kötüleşmesi.


İng. pejorative

(Derleme. mana bayağılanması) Bazı sözcüklerin gerçek anlamlarının, yerine göre, bayağı ve kötü anlama kayması: Herif (kaba dilde erkek) , kabak (aptal, kaba adam) , uşak (emir ...

anlam benzerliği

İng. resemblance point of view of meaning

Markaların anlamca birbirine benzer olma özelliği (manda-dombay gibi).

anlam bilimci

a. Anlam bilimi ile uğraşan kimse.


Anlam bilimi üzerinde çalışan kimse.


Azerbaycan Türkçesi: semasiolog; Türkmen Türkçesi: semasiolog; Gagauz Türkçesi: semasiolog;Özbek Türkçesi: semasiolog; Uygur Türkçesi: ma...

anlam bilimi

a. Dili anlam açısından inceleyen bilim dalı, semantik.


İng. semantics

Dildeki birimleri anlam bakımından ele alıp inceleyen dil bilimi dalı. Anlam bilimi kendi içinde de 1. durgun veya eş zamanlı , 2. gelişmeli veya al...


"anlam iyileşmesi" karakter analizi

  • anlam iyileşmesi, 16 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'n', 'l', 'a', 'm', ' ', 'i', 'y', 'i', 'l', 'e', 'ş', 'm', 'e', 's', 'i', şeklindedir.
  • anlam iyileşmesi kelimesinin tersten yazılışı ' isemşeliyi malna' diziliminde gösterilir.

(a,e,i,l,m,n,s,y,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yerleşik sinema
İng. permanent cinema

Sinema Belli bir yerde, yalnız sinema olarak çalışmak üzere kurulmuş yapı. Ge

yaşam söyleni
İng. life myth

İnsan, hayvan, bitki, doğum, yaşam ve ölüm gibi oluşumları içeren söylen türü. bk. söylen,

yalancı şemsiye
İng. corymb

(Yun. korymbos: çiçek yığını) Alttaki çiçek saplarının fazla uzayarak üst yüzeyinin düz bir çi

sürmeliyanış

Kumaş deseni. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)

söyleyiş onarım
Fr. Orthophonie