akut evre reaktanları

akut evre reaktanları İng. acute phase reactans

Akut evre proteinleri.


akut evre reaktanları ile benzer kelimeler

akut evre cevabı

İng. acute phase response

Akut evre reaksiyonu.

akut evre proteinleri

İng. acute phase proteins

Akut yangılarda ve enfeksiyonlarda, karaciğerden sentezlenen ve serumdaki düzeyleri artan antikor yapısında olmayan, bir grup plazma globulini, akut evre reaktanları.

akut evre reaksiyonu

İng. acute phase reaction

Akut yangı ve enfeksiyonlarda karaciğerden üretilen kimi proteinler nedeniyle plazma protein bileşiminde meydana gelen ani değişim, akut evre cevabı.

akut

Alm.

sf. tıp İveğen.


İng. acute

1. Keskin bir noktada sonlanan, kronik olmayan. 2. Yaprak ayasının uç kısmının sivri olması.


İng. acute

Bir ...

akut alveoler akciğer amfizemi

İng. acute alveolar pulmonary emphysema

Alveoler amfizem.

akut enfeksiyon

İng. acute infection

Genellikle kısa veya sınırlı bir zaman diliminde klinik belirtileri ortaya çıkan ve çoğunlukla konağın etkeni uzaklaştırmasıyla sonlanan enfeksiyonlar.

akut enflasyon

İng. acute inflation

Birbirini takip eden üç yıl boyunca yüzde elli ile yüzde ikiyüz oranları arasında gerçekleşen enflasyon.

akut hücre şişliği

İng. acute cell swelling

Hücre sitoplazmasının dışarıdan su alarak şişmesi, albümin dejenerasyonu, bulanık şişkinlik, bulutumsu dejenerasyon, hidropik dejenerasyon, parenkim dejenerasyonu. Toksik, metabolik, oksijensizlik veya enfeksiyöz nedenlerle, enerji ...


"akut evre reaktanları" karakter analizi

  • akut evre reaktanları, 21 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, ı harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'k', 'u', 't', ' ', 'e', 'v', 'r', 'e', ' ', 'r', 'e', 'a', 'k', 't', 'a', 'n', 'l', 'a', 'r', 'ı', şeklindedir.
  • akut evre reaktanları kelimesinin tersten yazılışı ' ıralnatkaer erve tuka' diziliminde gösterilir.

(a,e,k,l,n,r,t,u,v,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

tanışluk vermek

Kendini tanıtmak.

bulutlanıvermek

(nsz) (bulutlanı'vermek) Ansızın veya çabucak bulutlanmak.

bulantı vermek

1) midesini bulandırmak; 2) mec. bıkkınlık vermek: “Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı vere