akraba

akraba Ar. a®rib¥

ç. a. (akraba:) 1. huk. Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler: “Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler.” -Y. K. Beyatlı. 2. Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler. 3. mec. Biri, diğerinin doğurduğu sonuç veya olgular: Zulüm zorbalıkla akrabadır.

< Ar. akrabâ) akraba, hısım


akraba İng. kin, relative

Aynı kandan gelen ya da geldiklerine inanan bireylerle, birtakım uygulama ve kutsamalarla aralarında kan birliği sağlanan bireylere verilen ad. bk. akrabalık, dirimbilimsel akraba, atasoylu akrabalık.


akraba ile benzer kelimeler

akraba çıkmak

konuştuktan sonra akraba olduklarını anlamak.

akraba dışı yetiştirme

İng. out breeding

Akraba olamayan hayvanlar arasında yapılan birleştirmeyi ön gören yetiştirme.

akraba diller

ç. a. db. Aynı ana dilden gelen diller: İngilizce ile Fransızca dendir.


İng. congnate languages

Aynı anadilden gelen diller: Türkçe ile Moğolca ; Fransızca ile İngilizce gibi.


...

akraba evliliği

İng. kin marriage

Türlü evlilik bağlarıyla akraba olan kimselerin, özellikle yeğenlerin birbirleriyle kurdukları evlilik, bk. çapraz yeğen evliliği, koşut yeğen evliliği.

akraba olmak

evlilik yoluyla yakınlık kurmak.

akraba yamyamlığı

İng. endocannibalism

Bir kişide var olduğuna inanılan birtakım gizemsel yetenek ve güçlerin onun etini yiyenlere de geçeceği inancına dayalı olarak ölen akrabaların, yakınların ve kabile üyelerinin akrabalar, dostlar ve aynı kabile üyelerince yenmesi.

dirimbilimsel akraba

İng. biological kin

Evlenme sonucu doğan çocukların birbirlerine ya da ana ve babalarına karşı durumları, bk. akraba.

hısım akraba

a. Yakınlar ile bütün akrabalar: Hısım akraba bir mahallede toplandılar.


"akraba" karakter analizi

  • akraba, 6 karakter ile yazılır.
  • a harfi ile başlar, a harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'a', 'k', 'r', 'a', 'b', 'a', şeklindedir.
  • akraba kelimesinin tersten yazılışı ' abarka' diziliminde gösterilir.

(a,b,k,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Kösebayır

Elâzığ ili, Sivrice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

kağnı arabası

a. Kağnı: “Şimdi önümüzde bir nın yılankavi çizgileri uzanıyor.” -Y. K. Karaosmanoğlu.

zıbırtmak

Budamak.


Sövmek, atıp tutmak.


Kavga, çatışma, tartışma sırasında ka

yumurtlak debe
Fr. Ovariocèle

akraba - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
a1
k1
r1
a1
b3
a1
Toplam puan değeri8