akıtma

akıtma

a. 1. Akıtmak işi: “Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı.” -E. Şafak. 2. Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke. 3. Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir çeşit tatlı. 4. hlk. Enli bilezik.

akıtma

1. Mısır ununa haşhaş, yağ veya pekmez karıştırılarak tepside pişirilen bir çeşit ekmek. 2. Tepside pişirilen yumurtalı veya yağlı ekmek. 3. Hamuru saç üzerine dökülerek pişirilen bir çeşit ekmek, pide, çörek. 4. Hamuru yağda kızartarak yapılan bir çeşit ekmek veya tatlı. 5. Hamuru, yassı kadayıf gibi saç üzerine dökerek yapılan bir çeşit tatlı. 6. Hamuru, saç üzerinde pişirildikten sonra tepsiye alınıp, üzerine et suyu veya tatlı dökülerek yapılan bir çeşit yemek. 7. Mısır unundan yapılan ekmek. 8. Bir çeşit sucuk. 9. bk. akma (I)-1. 10. Bir ottan toplanan süt sakızı.

akıtma

Hayvanların alnından burnuna doğru uzanan beyaz leke.

akıtma

1. Alçıdan yapılan tavan süsleri. 2. Bir çeşit nakış. 3. Enli bilezik. 4. Birkaç dizi enli gerdanlık.

akıtma

1. Susamın sapları karışmadan tanelerini bir yere toplama. 2. Tarlanın, yalnız ekilecek kısımlarını gübreleme.

akıtma

Çamsakızı, reçine.

akıtma

1. İçine haşhaş, yağ ve pekmez sürülerek yapılan börek. 2. Saçta pişirilen bir çeşit hamur yemeği. 3. Yağda kızartılan hamur.

akıtma Osm. akıtma
akıtma İng. stripe

Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kıllar.

I) At başlığının hayvanın alnına gelen kısmı (*Aksaray -Niğde)

II) 1. Yağlı haşhaş ekmeği. (Aşağıdinekköprü *Şarkikaraağaç -Isparta) 2. Yağda pişirilmiş sodalı hamur. (Sofça -Kütahya)

akıtma

Dökme.

Akıtma Fr. Coulage
Akıtma Alm. Abstechen

---

akıtma ile benzer kelimeler

Akıtma deliği Alm. Abstichloch

akıtma işi Hamuru saç üzerine dökülerek pişirilen bir çeşit ekmek, pide, çörek.

akıtma kayışı At başlığında, iki kulak arasından geçen kayış. (*Yalvaç -Isparta; *Bor -Niğde)

kesik akıtma Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kılların burun üzerinde kesilmiş ve biraz aşağıdan tekrar başlamış olması durumu.

pissu akıtma düzeni İng. drainage system Bir kentte, işyerlerinde ve konutlarda kullanıldıktan sonra kirlenen pissuyun bu suya karışabilen öteki sağlığa dokuncalı atıklarla birlikte, özel borularla denize ya da arıtma yerlerine iletilmesine yarayan dizge.

Şerbet akıtma Fr. Coulage en barbotine

tam akıtma İng. blaze Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kılların bütün burun üstüne uzanması durumu.

yarım akıtma Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kılların burun üstünün yarısına kadar inmesi durumu.

---