(birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak

(birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak

birinin içinde bulunduğu kötü duruma benzer bir duruma düşmek: “Ben Kristof Kolomb'un akıbetine uğramak istemiyorum.” -S. F. Abasıyanık.


(birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak ile benzer kelimeler

(bir şeyin, birinin) attığı tırnağa değmemek

tırnağına değmemek.

(birinin, bir şeyin) tırnağına değmemek

değerce ondan çok aşağı olmak.

(birinin veya bir şeyin) hasretini çekmek

1) çok özlemek: “Ben dört sene onun hasretini çektim.” -A. Gündüz. 2) mec. gereksinim duyduğu şeyi elde edememenin üzüntüsü içinde bulunmak: Dünya, barışın hasretini çekiyor.

(birinin veya bir şeyin) kıymetini bilmek

önemini, değerini bilmek: “Güneş yalnız dirileri ısıtır / Güneşin kıymetini bil” -O. Rifat.

(birinin veya bir şeyin) kokusu sinmek

insan veya nesnede bir kokunun etkisi kalmak: “O yokken anası tarafından gönderildiğine şüphe olmayan bütün bu şeylere anasının kokusu sinmişti.” -Y. K. Karaosmanoğlu.

(birinin veya bir şeyin) kurbanı olmak

uğruna ızdırap veya büyük üzüntü, sıkıntı çekmek, zarara girmek, ölmek: “Üçümüzün müşterek kurbanı olduğumuz acı bir devir, bahçenin tatlı havasını ağırlaştırmıştı.” -H. E. Adıvar.

(birinin veya bir şeyin) peşinde olmak

o şeyi çok istemek: O şimdi koltuk peşinde.

(birinin veya bir şeyin) posasını çıkarmak

1) bir kişi veya şeyi sonuna kadar sömürmek: “Onlar öyledir, adamın posasını çıkarırlar, dedi.” -R. H. Karay. 2) birini çok dövmek.


"(birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak" karakter analizi

  • (birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak, 38 karakter ile yazılır.
  • ( harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • '(', 'b', 'i', 'r', 'i', 'n', 'i', 'n', ',', ' ', 'b', 'i', 'r', ' ', 'ş', 'e', 'y', 'i', 'n', ')', ' ', 'a', 'k', 'ı', 'b', 'e', 't', 'i', 'n', 'e', ' ', 'u', 'ğ', 'r', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
  • (birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak kelimesinin tersten yazılışı ' kamarğu enitebıka )niyeş rib ,ninirib(' diziliminde gösterilir.